Başka bir Alacakaranlık filmi için sete geri dönmek nasıl bir his ?
İkincisnin çekimlerini yapmak biraz gerçek üstü, çünkü bunu bütün bir yıl boyunca düşündüm ve şimdi gerçekleşiyor. Ama daha fazla bekleyemezdim artık.
Zor. Genelde bir filmi bitirirsin ve uzun bir hüzünlü zaman dilimi olur. Karekteri unutmak zorundasındır. Beyninden çıkarıp silmen gerekir yoksa seni rahatsız etmeye devam eder. Bu durumda, onu tamamen bırakmazdım ve arasında çalıştım ki garip bir histi. Kolayca bu geri dönmek çok garipti. Bunun nedeninin bana kitap gibi bir referans olduğundan mı yada yapmak zorunda olduğunu bilmemden dolayımı olduğunu bilmiyorum. Bilmiyorum, ama bu iyi hissettiriyor. Baskyı sonunda salabilmişim gibi hissettriyor.
Bu baskı kendi kendine doğan birşey değil mi?
Evet, bu duyguyu yaptığım çektiğim her filmde hissediyorum.Sadece bunda bir yıl beklemek zorunda kaldım.Eğer hikaye yada oynadığım karekter dörtdörtlükmüş gibi doldurulmasıyla ilgili birşey yoksa, eğer aslında zorluklar yaşanmıyorsa ve fiziksel olarak görünür değilse, bu sadece bir hikayeden ibaret olur. Bu yüzden sen onu yaşama getirene kadar, sen o karekteri sayfada öldürme kapasitesine sahipsindir. Eğer adilce yapmazsan, başka kimse bunları görmez ve bu deneyimlerden asla birşey öğrenemezsin çünkü hiç birşeyi doğru yapmamışsındır.
Bu yüzden, zorluklara rağmen başarmaya zorunlu olma fikrini çok değerli buluyorum, ve sonra sonuç olarak senin kendi deneyimlerinden insanlar da öğreniyor, bunun için herşeyi yaparım. Bunu için uçurumdan bile atlarım.Oh bizim filmimizde uçurumdan atlama sahnesi var.Muhteşem! (Gülüyor)
İkinci filmdeki değişklikler ne? Karekterin Bella gene riskler alıyor...
Hayatı boyunca istediği herhangi birşeyi yaptırabilecek olan şeyini kaybediyor.Aşık olduğu adamı kaybediyor, ama ayrıca bütün hayatının planını da kaybediyor, ve bu şekilde bir karara itilmek zorunda olması için daha çok genç. Karşılaşabileceğiniz en kötü bir ayrılığın en kaliteli en detaylı versiyonu. Birden herşeyi sorguluyorsunuz. Birden hiçbirşey bilmiyorsunuz ve dondurucu derece soğuk bir okyanusun ortasına atlıyorsunuz.
Garip olab şuki kendisini bu durumdan çıkarabilecek kadar sıcak ve parlak bir karekterimiz var ve bu insanın içini parçalayan birşey.Çünkü Jacob onun için muhteşem ne kadar muhteşem olursa olsun, o gerçekçi olmamasına, huzurlu olmamasına ve iyi bir fikir olmamasına rağmen ateşli Edward'a karşı ateşli bir aşk besliyor. Bu yüzden bu cidden çok güçlü birşey. Birbirlerine tamamen güvenmeleri insanlar için biraz zaman alır.
Yani aslen film başlıyor ve herşey muhteşem ve sonra herşey tamamen berbat oluyor., ve sonra eh işte falan oluyor tekrar, ve sonra ''hayır hayır hayır- yaşamak zor.'' Tekrar zorlaşacak hayat çünkü o geri gelir.
İçine mi kapanık yoksa ideal eşini mi arıyor?
İnanılmaz derecede içine kapanık falan değil. Doğru olan bir bağı bulmak zorunda. Doğruyu arıyor. Fantazeilere kendini kaptıran biri değil. Hayal kırıklığına kendini hazırlamıyor. Bu yüzden onunla Edward arasındaki hikayeyi merak uyandırıcı yapıyor, şu bakımdanki, bu çılgın şeyler yapmayan bir kızdı eskiden.
Kristen hangisini seçer, kurtadam mı yoksa vampir mi?
Kristen ağzını açmamalı (Gülüyor). Kristen oldukça yıprandı. Kristen adını 3, şahısda kullanmayı kesmeli.
Alacakaranlı�ı çekerken pek tanınmıyordun. Bu başarıdan beri hayatın değişti mi ?
Hayatım değişmedi. Kendimi bulduğum birçok durumlar bir yıl önceki halinden farklı, ama kendimi değişmiş olarak görmüyorum... fakat 18 yaşında normal bir kız bir yıl içinde değişebilirdi. Ama bu işleri çok kolaylaştırıyor. Kimse görmeseydi bile bedavaya hergün yapabilirdim. Senin kalbine ve ruhuna işleyen birşeyin insnaları etkilemesinin verdiği duyguyu tarif edemem. Ve bu muhteşem. Bu yüzden en büyük değişiklik bu.
Başarı değiştirdi mi seni?
Beni değiştirmedi, etrafımdaki şeyleri biraz değiştirdi. Kimsenin izlemek istemediği filmleri çekmeye o kadar alışkınım ki. Hayatının onca yılı boyunca gönlünü ve ruhunu birşeye adamak galiba en tatmin edici bir şey ve bu onun nasıl tatmin edici olduğunu tarif etmek için gerçekten en boş söz.
Filmin ve yazarın hayranlarına karşı kendini sorumlu hissediyor musun?
Evet, kesinlikle. Garip bir şey. Birşeye başlıyorsun ve biliyorsunki kendi başının sürdürebilecektir, ama bu o kadar bütün bir şey ki, kaçınılmaz derece mutlu yada mutsuz yapacağın o kadar çok insan var ki. Herkes kitabı farklı okuduğu için beğenmeyeceği birkaç yerin olmasına rağmen, herkes hikayeyi anlıyor ve gösterime gireceği için herkes seviyor,
Bu yüzden tabiki büyük bir sorumluluğumuz var.Onlar sayesinde istediğimiz şeyi yapabiliyoruz.
Başka bir yönetmene dönmek nasıl birşeydi?
Oyuncu olarak, her filmde aynı yönetmenle çalışmazsın. Ve bu sürekli devam eden bir şey. Aynı hikaye fakat farklı film. Catherine (Hardwicke). Benim çok sevgili bir arkadaşım ama Chris (Weitz) � bu cidden iyi gidiyor..
Bütün teknik ve lojistik sebeplerin dışında, Chris o kadar çok bağlı ki ve o bir erkek olduğu için hep şu soru var. Erkek bir yönetmenle olmak nasıl bir his? Büyük bir değişiklik mi ? İnsanlar hakkında böyle genellemeler yapamazsınız.Karşılaştığım en şevkatli insanlardan biri. Tereddütsüzce şevkatli. Hikayeyi çok dikkate alıyor ve buna ihtiyacınız var. Bu yüzden o muhteşem biri.
Alacakaranlık�ı izlemeyen yada okumayan birine onu nasıl tarif ederdin?
Sevgilisinden ayrılan herhangi biri bu filmi izleyecek, ve galiba ateşleri yükselecek
Nasıl tarif ederdim? Aşırı bağlılığın senden çıktığı ve kurduğun bütün dünyanın yanlış olduğunu anlamayla(düşünmeyle) ilgili bir hikaye. Ve sonra geri kazanmaya çalışıyorsun ve ve herşeyin iyi olduğunu fark ediyorsun.(gülüyor) Ve vampirler , kurtadamlar da (var?) ve bunu daha da heyecan verici bir şey yapıyor. Robert Pattinson çok şeker. Taylor da öyle. Filmi henüz bilmeyenlere söyleyeceğim şeyler bunlar.
Sen hala gençsin. Film çekmeye devam etmek miistiyorsun yoksa üniversiteye gitmeyi mi?
Kesinlikle ileride nolur hiç tahminim yok. Küçükken çok düşünürdüm. Kendime seçenekler sunmak için çok çalışırdım okulda, ve bu seçenekleri aldım ve tuvalete attım. İstediğim şey bu. Şuan yaptığım şeyi devam ettirmek istiyorum..
İnsanların bana ��Eğlenmek için ne yaparsın? Çekimde değilken ne yaparsın?�� diye habire sormaları çok gülünç.
Oyunculuk garip bir şey.Bu bir sektör, bir hiç bunun gibi herşey. Kendini yansıtmaıktır. İnsanları düşünmeden(umursamadan) asla duramıyorsun ve bunu düşünmeyi hiç bırakmadım.Hayatımın diğer alanlarına sızacak eminim.Yazmak istiyorum. Okula gitmiyorum çünkü dersleri almıyorum,ama öğrenmekten vazgeçmeyeceğim.
Source:Newmoonmovie
alıntıdır