Twilight fanlarının kurduğu bir forum... |
| | Evanescence | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
paradise Admin
Mesaj Sayısı : 1193 Kayıt tarihi : 12/02/09 Yaş : 28 Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58
| Konu: Evanescence Çarş. Ara. 16, 2009 9:47 pm | |
| My İmmortal
Im so tired of being here suppressed by all my childish fears Burada, çocukça korkularım tarafından bastırılmış halde bulunmaktan çok yoruldum
And if you have to leave Ve eğer gitmek zorundaysan
I wish that you would just leave Hemen gitmeni dilerim
Cause your presence still lingers here Çünkü varlığının hala burada oyalanıyor(takılıp kalıyor)
And it wont leave me alone Ve beni yalnız bırakmayacak
These wounds wont seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real Bu acı fazla gerçek
Theres just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat :
[ When you cried Id wipe away all of your tears Ağladığında, tüm gözyaşlarını silerdim
When youd scream Id fight away all of your fears Çığlık attığında, tüm korkularınla savaşırdım
I held your hand through all of these years Tüm bu yıllar boyunca elini tuttum.
But you still have all of me Fakat hala bana tamamen sahipsin ]
You used to captivate me by your resonating light Sen beni tınlayan ışığınla büyülerdin.
Now Im bound by the life you left behind Şimdi geride bıraktığın hayat tarafından bağlandım
Your face it haunts my once pleasant dreams Yüzün, benim bir zamanlar tatlı olan rüyalarımı ziyaret ediyor
Your voice it chased away all the sanity in me Sesin, tüm akıl sağlığımı kovaladı
These wounds wont seem to heal Bu yaralar iyileşecek gibi gözükmüyor.
This pain is just too real Bu acı fazla gerçek
Theres just too much that time cannot erase Zamanın silemediği çok fazla şey var
Nakarat
Ive tried so hard to tell myself that youre gone Kendime gittiğini söylemek için çok uğraştım
But though youre still with me Ama hala benimle olmana rağmen
Ive been alone all along Baştan beri yalnızım
Nakarat | |
| | | paradise Admin
Mesaj Sayısı : 1193 Kayıt tarihi : 12/02/09 Yaş : 28 Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58
| Konu: Geri: Evanescence Çarş. Ara. 16, 2009 9:50 pm | |
| WHİSPER_
catch me as i fall Düşerken beni yakala
say you're here and it's all over now Burada olduğunu ve her şeyin bittiğini söyle
speaking to the atmosphere Çevreye konuş
no one's here and i fall into myself Hiç kimse yok burada ve kendime düşüyorum
this truth drives me into madness Bu gerçek beni çıldırtıyor
i know i can stop the pain if i will it all away Aklımdan çıkartırsam bu acıyı durdurabileceğimi biliyorum
don't turn away Geri çevirme
don't give in to the pain Acıya teslim olma
don't try to hide Gizlenmeyi deneme
though they're screaming your name Adını haykırdıkları halde
don't close your eyes Gözlerini kapatma
God knows what lies behind them Onların arkasındaki yatanları tanrı biliyor
don't turn out the light Işığı kapatma
never sleep never die Asla uyuma, asla ölme
i'm frightened by what i see Gördüklerimden korktum
but somehow i know that there's much more to come Ama bir şekilde biliyorum ki daha olacak çok şey var
immobilized by my fear Korkum tarafından durağanlaştırıldım
and soon to be blinded by tears Ve yakında gözyaşlarım tarafından kör edileceğim
i can stop the pain if i will it all away Aklımdan çıkartırsam bu acıyı durdurabileceğimi biliyorum
don't give in to the pain Acı teslim olma
don't try to hide Gizlenmeyi deneme
though they're screaming your name Adını haykırdıkları halde
don't close your eyes Gözlerini kapatma
God knows what lies behind them Onların arkasındaki yatanları tanrı biliyor
don't turn out the light Işığı kapatma
never sleep never die Asla uyuma, asla ölme
never sleep never die Asla uyuma, asla ölme
fallen angels at my feet Düşmüş melekler benim yanımda
whispered voices at my ear Kulağıma sesler fısıldıyorlar
death before my eyes Gözlerim ölmeden önce
lying next to me i fear Yanımda yatıyorlar, korkuyorum
she beckons me shall i give in O beni çağırıyor, teslim olmalı mıyım
upon my end shall i begin Sonumu başlatmalı mıyım
forsaking all i've fallen for i rise to meet the end tüm aşık olduklarımı terkediyorum, sonumla buluşmak için yükseliyorum
Bring Me To Life
How can you see into my eyes like open doors Leading you down into my core Nasıl bakabiliyorsun gözlerimin içine, Seni özüme doğru götüren açık kapılar gibi
Where I've become so numb without a soul my spirit sleeping somewhere cold Can taşımadan bezdiğim bu yerlerde ruhum soğuklarda uyumaktaydı
Until you find it there and Lead it back home wake me up inside Sen onu oralarda bulana kadar, Yuvasına geri götürüne kadar, İçimi uyandırana kadar
wake me up inside İçimi uyandır
Call my name and save me from the dark Seslen bana ve kurtar beni karanlıklardan
Bid my blood to run Harekete geçir kanımı, aksın
Before i come undone Save me from the nothing i've become Yaşamamışlığım belirmeden, Kurtar beni hiçliğimden
Now that I know what I'm without Neyden mahrum kaldığımı şimdi anlıyorum
You can't just leave me Beni hemen terk edemezsin
Breathe into me and make me real İçime nefesini ver ve gerçek yap beni
Bring me to life Hayata döndür beni
Frozen inside without your touch Without your love darling Only you are the life among the dead Senin dokunuşların Senin sevgin olmadan içim buz tutmuş gibi Tüm bu ölüm arasında, tek sensin, hayat olan.
All this time I can't believe I couldn't see İnanamıyorum nasıl göremedim bu kadar zaman
Kept in the dark but you were there in front of me Karanlıkta yaşıyordum ama sen orda, önümdeydin.
I've been sleeping a thousand years it seems Bin yıldır uyuyormuşum anlaşılan
Got to open my eyes to everything Her şeye açmalıyım gözlerimi
Without a thought without a voice without a soul Don't let me die here beni ölüme terk etme bir tek ses, bir tek düşünce olmayan bu yerde..
There must be something more Daha fazlası yaşanmalı
bring me to life Beni hayata döndür ine dalıyorum
Call Me When You're Sober Don't cry to me -bana ağlama If you loved me -eğer beni sevdiysen You would be here with me -burada benle olurdun You want me -beni istiyorsun Come find me -gel bul beni Make up your mind -karara var
Should I let you fall? -düşmene izin mi vereyim? Lose it all -onu bütünüyle kaybet So maybe you can remember yourself -belki böylece kendini hatırlayabilirsin Can't keep believing -inanmayı sürdüremiyorum We're only deceiving ourselves -sadece kendimizi aldatıyoruz And I'm sick of the lie -ve bu yüzden yalanlardan bıktım And you're too late -ve çok geciktin
Don't cry to me -bana ağlama If you loved me -eğer beni sevdiysen You would be here with me -burada benle olurdun You want me -beni istiyorsun Come find me -gel bul beni Make up your mind -karara var
Couldn't take the blame -sorumluluğu alamadım Sick with shame -utançtan hastayım Must be exhausting to lose your own game -kendi oyununda haklarımı tüketiyor olmalıyım Selfishly hated -bencilce nefret etti No wonder you're jaded -yorulmuş olman şaşırtıcı değil You can't play the victim this time -bu sefer kurbanı oynayamazsın And you're too late -ve çok geciktin
So don't cry to me -buyüzden bana ağlama If you loved me -eğer beni sevdiysen You would be here with me -burda benimle olurdun You want me -beni istiyorsun Come find me -gel bul beni Make up your mind -karara var
You never call me when you're sober -ayık olduğun zaman beni asla çağırmazsın You only want it �cause it's over -sadece onu istersin çünkü o bitti It's over -bitti
How could I have burned paradise? -cennetin bahçesini nasıl yakmış olabilirim How could I - you were never mine -nasıl yapabilirdim � sen hiç benim değildin ki So don't cry to me -buyüzden bana ağlama If you loved me -eğer beni sevdiysen You would be here with me -burda benimle olurdun Don't lie to me -bana yalan söyleme Just get your things -sadece senin şeyleri al I've made up your mind -senin kararını verdim
MY LAST BREATH
Hold on to me love Sarıl bana aşkım
You know I can't stay long Çok kalamam, biliyorsun
All I wanted to say was I love you and I'm not afraid Bütün söylemek istediğim seni sevdiğim ve korkmadığımdı.
Can you hear me? Duyuyor musun beni
Can you feel me in your arms? Hissedebiliyor musun kollarının arasında?
Holding my last breath Son nefesimi tutarken,
Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim
Sweet raptured light it ends here tonight Tatlı kendinden geçmiş ışık bu, bu gece bitmekte
I'll miss the winter Kışı özleyeceğim
A world of fragile things Kırılgan şeylerin evrenini
Look for me in the white forest Beni beyaz ormanda ara
Hiding in a hollow tree (come find me) Oyuk bir ağacın içinde saklanırken (gel bul beni)
I know you hear me Biliyorum duyuyorsun beni
I can taste it in your tears Bunu tadıyorum gözyaşlarında
Holding my last breath Son nefesimi tutarken,
Safe inside myself Are all my thoughts of you Kendi içimde güvenliyken Seninle ilgili tüm düşüncelerim
Closing your eyes to disappear Gözlerini kapatıyorsun gözden kaybolmak için
You pray your dreams will leave you here Dua ediyorsun bıraksın diye seni hayallerin burada
But still you wake and know the truth Yine de uyanıyorsun ve gerçeği biliyorsun
No one's there Kimse yok orada
Say goodnight İyi geceler de
Don't be afraid Korkma
HELLO
Playground schoolbell rings, again Oyun sahası okul zili çalıyor, yine
Rainclouds come to play, again Yağmur bulutları oynamaya geliyor, yine
Has no one told you she's not breathing ? Onun nefes almadığını sana kimse söylemdi mi?
Hello, I'm your mind, giving you someone to talk to...Hello... Merhaba, ben senin zihninim, sana konuşacak birini veriyorum...Merhaba...
If I smile and don't believe Eğer gülümsersem ve inanmazsam
Soon I know I'll wake from this dream Biliyorum yakında bu rüyadan uyanacağım
Don't try to fix me Beni tamir etmeye çalışma
I'm not broken Ben kırık değilim
Hello, I'm the lie living for you so you can hide... Merhaba, ben senin için yaşayan yalanım, böylece saklanabilirsin
*Don't cry...* *Ağlama...*
Suddenly I know I'm not sleeping Aniden, biliyorum ki uykuda değilimi
Hello, I'm still here, all that's left of yesterday... Merhaba, Hala buradayım, dünden kalan tek şey...
HAUNTED
Long lost words, whisper slowly, to me Uzun ve kayıp sözleri yavaşça fısılda bana
Still can't find what keeps me here. Hala beni burda tutan şeyi bulamıyorum
When all this time I've been so hollow, inside, Bütün bu zaman boyunca hep şeffaf olduğumda, içimde,
(I know you're still there) (Hala orada olduğunu biliyorum)
Watching me Beni izliyorsun
Wanting me Beni istiyorsun
I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum
Fearing you Senden korkuyorum
Loving you Seni seviyorum
I won't let you pull me down Beni zayıflatmana izin vermeyeceğim
Hunting you, I can smell you-alive Seni arıyorum, kokunu alabiliyorum-canlı
Your heart pounding in my head ! Kalbin kafamda küt küt atıyor!
Watching me wanting me Beni izliyorsun beni istiyorsun
I can feel you pull me down Beni zayıflattığını hissedebiliyorum Watching me Beni izliyorsun
FIELD OF INNOCENCE
I still remember the world Hala dünyayı hatırlıyorum
From the eyes of a child Bir çocuğun gözlerinden
Slowly those feelings Bu duygular yavaşça
Were clouded by what I know now Bulutlandı şimdi bildiklerim sayesinde
Where has my heart gone Kalbim nereye gitti
An uneven trade for the real world Gerçek dünya için düzensiz bir takas
I want to go back to Geri dönmek istiyorum
Believing in everything and knowing nothing at all Herşeye inanmayı ve hiçbir şey bilmemeyi
I still remember the sun Hala güneşi hatırlayabiliyorum
Always warm on my back Sırtımdaki her zamanki sıcaklığı
Somehow it seems colder now Her nasılsa şimdi daha soğuk gözüküyor
Where has my heart gone Kalbim nereye gitti
Trapped in the eyes of a stranger Bir yabancının gözlerine hapsoldu
I want to go back to Geri dönmek istiyorum
Believing in everything Herşeye inanmayı
MISSING
Please, please forgive me, Lütfen, lütfen affet beni,
But I won't be home again. Ama yeniden evde olmayacağım
Maybe someday you'll have woke up, Belki bir gün uyanacaksın
And, barely conscious, you'll say to no one: Ve, zorlukla bilincini toplayıp, hiç kimseye söylemeyeceksin
'Isn't something missing?' Bir şeyler eksik değil mi?
You won't cry for my absence, I know - Benim yokluğum için ağlamayacaksın, biliyorum
You forgot me long ago. Beni çok önce unuttun
Am I that unimportant...? Ben bu kadar önemsiz miyim?
Am I so insignificant...? Ben çok mu değersizim?
Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil mi?
Isn't someone missing me? Birisi beni özlemiyor mu?
[CHORUS]
Even though I'd be sacrificed, Bena feda edilecek olsam da
You won't try for me, not now. Benim için denemeyeceksin, şimdi değil
Though I'd die to know you love me, Beni sevdiğini bilmek için ölmeye razı olmama rağmen
I'm all alone. Ben tamamen yalnızım
Isn't someone missing me? Birisi beni özlemiyor mu?
Please, please forgive me, Lütfen lütfen affet beni
But I won't be home again. Ama yeniden evde olmayacağım
I know what you do to yourself, Kendine neyaptığını biliyorum
Shudder deep and cry out: İçten ürper ve bağır
'Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil mi?
Isn't someone missing me?' Birisi beni özlemiyor mu? [CHORUS]
And if I bleed, I'll bleed, Ve ben kanıyorsam, kanayacağım
Knowing you don't care. Umursamadığını bilerek
And if I sleep just to dream of you Ve sadece rüyamda seni görmek için uyursam
And wake without you there, Ve sensiz uyanırsam
Isn't something missing? Bir şeyler eksik değil me?
Isn't something... Birşeyler...
TOURNIQUET
i tried to kill the pain Acıyı yok etmek istedim
but only brought more Ama sadece daha fazasını getirdim
i lay dying Ölmek üzere yatıyorum
and i'm pouring crimson regret and betrayal Ve kıpkırmızı bir pişmanlık ve ihanet akıtıyorum
i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum
am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıp mıyım?
am i too lost? Çok mu kayıbım
my God my tourniquet Tanrım,
return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver
my God my tourniquet Tanrım, sargı bezim
return to me salvation Kurtuluşu bana geri ver
do you remember me Beni hatırlıyor musun?
lost for so long Çok uzun süredir kayıbım
will you be on the other side Diğer tarafta olacak mısın? or will you forget me Ya da beni unutacak mısın?
i'm dying praying bleeding and screaming Ölüyorum, dua ediyorum, kanıyorum ve bağırıyorum
am i too lost to be saved Kurtarılamayacak kadar kayıpmıyım
am i too lost? Çok mu kayıbım
Nakarat
my wounds cry for the grave Yaralarım mezar için ağlıyor
my soul cries for deliverance Ruhum kurtuluş için ağlıyor
will i be denied Christ Red mi edileceğim Tanrım
tourniquet Sargı bezi
my suicide İntiharım
IMAGINARY
i linger in the doorway of alarm clock Alarm saatinin kapı aralığından ayrılamıyorum
Ccreaming monsters calling my name Canavarlar ismimi söylermiş gibi bağırıyor
let me stay Kalmama izin ver
where the wind will whisper to me Rüzgarın benim için fısıldayacağı yerde
where the raindrops as they're falling tell a story Yağmur damlalarının düşerlerken bir hikayee anlattıkları yerde
in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında
and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutları
i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum
and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum
don't say i'm out of touch Dokunuştan mahrum olduğumu söyleme
with this rampant chaos - your reality Her tarafa yayılmış bu kaos - senin gerçekliğin
i know well what lies beyond my sleeping refuge Uyuma barınağımın ardından neyin yattığını iyi biliyorum
the nightmare i built my own world to escape kaçmak için kendi dünyamı kurduğum kabus
in my field of paper flowers Kağıt çiçeklerimin tarlasında
and candy clouds of lullaby Ve ninninin tatlı bulutların
i lie inside myself for hours Saatlerdir kendi içimde yatıyorum
and watch my purple sky fly over me Ve mor gökyüzümün üzerimde uçuşunu izliyorum
swallowed up in the sound of my screaming Çığlığımın sesinde yutuldu
cannot cease for the fear of silent nights Bu sessiz gecelerin korkusunu durdurmıyorum
oh how i long for the deep sleep dreaming Oh derin bir uykuya dalıp düşlemeyi iple çekiyorum
the goddess of imaginary light Hayali ışığın ilahesini
EVERYBODY´S FOOL
perfect by nature Doğuştan kusursuz
icons of self indulgence Kendine hoşgörünin simgeleri
just what we all need Hepimizin tek ihtiyac duyduğu şey
more lies about a world that never was and never will be Hiç var olmamış ve olmayacak olan bir dünya hakkında daha fazla yalan
have you no shame don't you see me Hiç utanman yok mu beni görmüyor musun?
you know you've got everybody fooled Biliyorsun herkesi ahmak yerine koydun
look here she comes now Bak o geliyor işte
bow down and stare in wonder Önünde eğil ve meraklı bir şekilde bak
oh how we love you Oh seni ne çok seviyoruz
no flaws when you're pretending Sen aldatırken hiçbir kusur yok
but now i know she Fakat şimdi biliyorum o
never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı ve olmayacak
you don't know how you've betrayed me Sen bana nasıl ihanet ettiğini bilmiyorsun
and somehow you've got everybody fooled Ve bir şekilde herkesi kandırdın
without the mask where will you hide Masken olmadan nereye saklanacaksın
can't find yourself lost in your lie Kendi yalanında kendini bulamıyorsun
i know the truth now Şimdi gerçeği biliyorum
i know who you are Kim olduğunu biliyorum
and i don't love you anymore Ve seni artık sevmiyorum
it never was and never will be Hiçbir zaman var olmadı, olmayacak da
you're not real and you can't save me Sen gerçek değilsin ve beni kurtaramazsın
somehow now you're everybody's fool Bir şekilde sen şimdi herkesin aptallığısın | |
| | | paradise Admin
Mesaj Sayısı : 1193 Kayıt tarihi : 12/02/09 Yaş : 28 Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58
| Konu: Geri: Evanescence Çarş. Ara. 16, 2009 9:51 pm | |
| LIES
Bound at every limb by my shackles of fear Tüm kollarım korkumun zincirleriyle bağlandı
Sealed with lies through so many tears Gözyaşlarının arsındaki yalanlarla mühürlendim
Lost from within, pursuing the end İçten kayboldum, sonu kovalayarak
I fight for the chance to be lied to again Yeniden yalan söylenme şansı için savaşıyorum
You will never be strong enough Asla yeterince güçlü olmayacaksın
You will never be good enough Asla yeterince iyi olmayacaksın
You were never conceived in love Asla aşka gebe kalmadın
You will not rise above Asla yukarıda doğmayacaksın
Nakarat :
They'll never see Onlar asla görmeyecek
I'll never be Ben asla var olmayacağım
I'll struggle on and on to feed this hunger Bu açlığı doyurmak için uğraşıp duracağım
Burning deep inside of me Benim içimde yanan
But through my tears breaks a blinding light Ama kör edici bir ışık gözyaşlarımı deliyor
Birthing a dawn to this endless night Bu sonsuz geceye bir şakaf doğuruyor
Arms outstretched, awaiting me Kollar açık, beni bekliyor
An open embrace upon a bleeding tree Kucağını açmış kanayan ağacın üzerinde
Rest in me and I'll comfort you İçimde dinlen ve seni rahatlacağım
I have lived and I died for you Ben senin için yaşadım ve öldüm
Abide in me and I vow to you Bana tahammül et ve ben sana yemin ederim
I will never forsake you Seni asla bırakmayacağım
FORGIVE ME
Can you forgive me again? Beni yeniden affedebilir misin?
I don't know what I said Ne söylediğimi bilmiyorum
But I didn't mean to hurt you Ama seni kırmak istemedim
I heard the words come out Kelimelerin çıktığını duydum
I felt like I would die Ölecekmiş gibi hissettim
It hurt so much to hurt you Seni incitmek beni çok acıttı
Then you look at me Sonra sen bana baktın
You're not shouting anymore Çok fazla bağırmadın
You're silently broken Sen sessizce kırıldın
I'd give anything now Şu an her şeyi verirdim
To hear those words from you Bu sözleri senden duymak için
Each time I say something I regret Ne zaman pişman olduğum bir şey söylesem
I cry 'I don't want to lose you.' Ağlıyorum: 'seni kaybetmeyi istemiyorum'
But somehow I know that you will never leave me, yeah. Ama nedense beni asla terk etmeyeceğini biliyorum, evet.
'Cause you were made for me Çünkü sen benim için yaratılmışsın
Somehow I'll make you see Bir şekilde görmeni sağlayacağım
How happy you make me Beni ne kadar mutlu ettiğini
I can't live this life Bu hayatı yaşayamam
Without you by my side Sen yanımda olmadan
I need you to survive Hayatta kalmak için sana ihtiyacım var
So stay with me Öyleyse benimle kal
You look in my eyes and I'm screaming inside that I!m sorry Gözlerimin içine bakıyorsun ve üzgünüm diye içimden çığlık atıyorum
And you forgive me again Ve sen beni tekrar affediyorsun
You're my one true friend Sen benim tek gerçek arkadaşımsın
And I never meant to hurt you Ve ben asla seni kırmak istemedim...
FARTHER AWAY I took their smiles and I made them mine Onların gülüşlerini aldım ve benim oldular
I sold my soul just to hide the light Ruhumu ışığı saklamak için sattım
And now I see what I really am, Ve şimdi gerçekte ne olduğumu görebiliyorum
A thief a whore, and a liar. Bir hırsız, fahişe ve yalancı
I run to you, Sana koşuyorum
Call out your name, Adını sesleniyorum
I see you there, father away. Seni orada görüyorum, buradan uzakta
I'm numb to you - numb and deaf and blind Ben sana hissizim - uyuşmuş, sağır ve kör
You give me all but the reason why. Bana nedenlerden başka herşeyi veriyorsun
I reach but I feel only air at night. Ulaşıyorum ama sadece gece havayı hissediyorum
Not you, not love, just nothing. Seni değil, aşkı değil, sadece hiçlik
I run to you, Sana koşuyorum
Call out your name, Adını sesleniyorum
I see you there, father away. Seni orada görüyorum, buradan uzakta
Try to forget you, Seni unutmaya çalışıyorum
But without you I feel nothing. Ama sensiz hiçbir şey hissedemiyorum
Don't leave me here, by myself. Beni burada bırakma, kendimle
I can't breathe. Nefes alamıyorum
I run to you, Sana koşuyorum
Call out your name, Adını sesleniyorum
I see you there, father away. Seni orada görüyorum, buradan uzakta
I run to you, Sana koşuyorum
Call out your name, Adını sesleniyorum
I see you there, father away, Seni orada görüyorum, buradan uzakta,
Farther away... Burdan uzakta
I MUST BE DREAMING
How can I pretend that I don't see? NASIL GÖRMÜYORMUŞ GİBİ YAPABİLİRİM?
What you hide so carelessly? DİKKATSİZCE SAKLADIĞIN ŞEYİ?
I saw her bleed ONUN KANADIĞINI GÖRDÜM
You heard me breathe BENİM NEFESİMİ DUYDUN
So I froze inside myself BÖYLECE KENDİ İÇİMDE DONDUM
And turned away VE GERİ DÖNDÜM
I must be dreaming RÜYA GÖRÜYOR OLMALIYIM
A: [ We all live HEPİMİZ YAŞIYORUZ
We all die HEPİMİZ ÖLÜYORUZ
That does not begin to justify you BU SENİ DOĞRULAMAYA BAŞLAMAZ
It's not what it seems GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL
Not what you think DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ DEĞİL
No I must be dreaming HAYIR RÜYA GÖRÜYOR OLMALIYIM
It's only in my mind BU SADECE BENİM AKLIMDA
Not in real life GERÇEK HAYATTA DEĞİL
No I must be dreaming HAYIR RÜYA GÖRÜYOR OLMALIYIM ]
Help you know I've got to tell someone BİLMENE YARDIM EDİYORUM, BİRİLERİNE SÖYLEMELİYİM
Tell them what I know you've done ONLARA NE YAPTIĞINI BİLDİĞİMİ SÖYLEMELİYİM
I fear you but spoken fears can come true SENDEN KORKUYORUM AMA KONUŞULMUŞ KORKULAR GERÇEK OLABİLİR
A tekrar
Not what it seems GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİL
Not what you think DÜŞÜNDÜĞÜN GİBİ DEĞİL
I must be dreaming RÜYA GÖRÜYOR OLMALIYIM
Just in my mind SADECE BENİM AKLIMDA
Not in real life GERÇEK HAYATTA DEĞİL
I must be dreaming RÜYA GÖRÜYOR OLMALIYIM
WHERE WILL YOU GO
You’re too important for anyone Sen birisi için çok önemlisin
There’s something wrong with everything you see Gördüğün her şeyde yanlış bir şeyler var
But I, I know who you really are Ama ben, ben senin gerçekte kim olduğunu bilyorum
You’re the one who cries when you’re alone Sen yalnız kaldığında ağlayan birisin
Nakarat:
[ But where will you go Ama nereye gideceksin?
With no one left to save you from yourself Seni kendinden kurtaracak kimnse kalmamış halde
You can’t escape Kaçamazsın
You can’t escape Kaçamazsın.. ]
You think that I can’t see right through your eyes Gözlerinin içini göremeyeceğimi düşünüyorsun
Scared to death to face reality Gerçekle yüzleşmekten ödün kopuyor
No one seems to hear your hidden cries Kimse senin gizli çığlıklarını duymuş gibi gözükmüyor
You’re left to face yourself alone Kendinle yalnız başına yüzleşmeye terkedildin
Nakarat
I realize you’re afraid Kortuğunu fark ettim
But you can’t abandon everyone Ama herkesi terk edemezsin
You can’t escape Kaçamazsın
You don’t want to escape Kaçmak istemiyorsun
I’m so sick of speaking words that no one understands Kimsenin anlamadığı kelimeler söylemekten bıktım
Is it clear enough that you can’t live your whole life all alone Tüm hayatını yalnız yaşayamayacağın yeterince açık mı?
I can hear you in a whisper Senin fısıltılarını duyabiliyorum
But you can’t even hear me screaming Ama sen benim çığlıklarımı bile duyamıyorsun
Nakarat
I realize you’re afraid Korktuğunu fark ettim
But you can’t reject the whole world Ama bütün dünyayı reddedemezsin
You can’t escape Kaçamazsın
You won’t escape Kaçmayacaksın
You can’t escape Kaçamazsın
You don’t want to escape Kaçmak istemiyorsun
SURRENDER
Is this real enough for you Bu yeterince gerçek mi senin için
You were so confused LKafan çok karışık
Now that you've decided to stay Şimdi sen burda kalmaya karar verdin
We'll remain together Biz birlikte kalacağız
You can't abandon me Beni terk edemzsin
You belong to me Sen bana aitsin
Breathe in and take my life in you Nefes al ve hayatımı içine al
No longer myself, only you Artık ben yokum, sadece sen
There's no escaping me, my love Benden kaçış yok, aşkım
Surrender Teslim ol
Darling, there's no sense in running Sevgilim, bkaçmanın anlamı yok
You know I will find you Biliyorsun seni bulacağımı
Everything is perfect now Her şey mükemmel şimdi
We can live forever Sonsuza kadar yaşayabiliriz
You can't abandon me Beni terk edemezsin
You belong me Sen bana aitsin
Breathe in and take my life in you Nefes al ve hayatımı içine al
No longer myself only you Artık ben yokum, sadece sen
There's no escaping me, my love Benden kaçış yok, aşkım
Surrender Teslim ol
GIVE UNTO ME
I've been watching you from a distance Seni uzaktan izliyorum
The distance sees through your disguise Uzaklık senin maskenin altını görür
All I want from you is your hurting Senden tüm istediklerim senin acıların
I want to heal you , Seni iyileştirmek istiyorum
I want to save you from the dark Seni karanlıktan kurtarmak istiyorum
Give unto me your troubles Sorunlarını ver bana
I'll endure your suffering Senin acına dayanacağım
Place onto me your burden Yükünü üzerime koy
I'll drink your deadly poison Senin ölümcül zehrini içeceğim
Why should I care if they hurt you Seni incitmelerinin neden umursayayım
Somehow it matters more to me Her nasılsa bunu daha çok önemsiyorum
Than if I were hurting myself İncinenim kendim olmasından
Save you (save you) Seni kurtaracağım
I'll save you Seni kurtaracağım
Give unto me your troubles Sorunlarını ver bana
I'll endure your suffering Senin acına dayanacağım
Place onto me your burden Yükünü üzerime koy
I'll drink your deadly poison Senin ölümcül zehrini içeceğim
Fear not the flame of my love's candle Aşk mumumun alevinden korkma
Let it be the sun in your world of darkness Bırak o senin karanlık dünyanın güneşi olsun
Give unto me all that frightens you Seni korkutan her şeyi ver bana
I'll have your nightmares for you Kabuslarını senin yerine yaşarım
If you sleep soundly Yeter ki mışıl mışıl uyu
Give unto me your troubles Sorunlarını ver bana
I'll endure your suffering Senin acına dayanacağım
Place onto me your burden Yükünü üzerime koy
I'll drink your deadly poison Senin ölümcül zehrini içeceğim
Fear not the flame of my love's candle Aşk mumumun alevinden korkma
Let it be the sun in your world of darkness Bırak o senin karanlık dünyanın güneşi olsun
Give unto me all that frightens you Seni korkutan her şeyi ver bana
I'll have your nightmares for you Kabuslarını senin yerine yaşarım
If you sleep soundly Yeter ki mışıl mışıl uyu
Fear not the flame of my love's candle Aşk mumumun alevinden korkma
Let it be the sun in your world of darkness Bırak o senin karanlık dünyanın güneşi olsun | |
| | | | Evanescence | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|