Twilight
Sitemize Hoşgeldinz!

Lütfen Giriş Yapınız.
Twilight
Sitemize Hoşgeldinz!

Lütfen Giriş Yapınız.
Twilight
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Twilight fanlarının kurduğu bir forum...
 
AnasayfaHoşgeldinizGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Bir piyes çalışması...

Aşağa gitmek 
3 posters
Sayfaya git : Önceki  1, 2
YazarMesaj
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimeÇarş. Mayıs 13, 2009 6:26 am

hadi bee sen önce kendin normal ol da daha sonra normal insan beklle ayrıca sen bizim sınıfta normal insanı zor bulursun ha samanlıkta iğne arıyorsun ha sınıfta normal insan lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
Eylül_Cullen
Forum Müdür
Forum Müdür
Eylül_Cullen


Mesaj Sayısı : 665
Kayıt tarihi : 17/02/09
Yaş : 28
Nerden : ÇengeLköYy-İstanbuL

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: !!   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimeÇarş. Mayıs 13, 2009 9:23 pm

onda hiç şühe yok zaten bizim sınıfta normal adam yokk hatta öyleleri varki G...Y Smile emre, yiğit, çağatay, yağız vb. Smile hergün onları bi köşede toplanmışlar görüyorumm Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePerş. Mayıs 14, 2009 6:56 pm

yaa abartma kızıım aaaa.....Ama var biliyorum.

bak 1 tane normal insan yok bizim sınıfta getir listeyi hepsini sayıyım teker teker lol!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
Eylül_Cullen
Forum Müdür
Forum Müdür
Eylül_Cullen


Mesaj Sayısı : 665
Kayıt tarihi : 17/02/09
Yaş : 28
Nerden : ÇengeLköYy-İstanbuL

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: :)   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimeCuma Mayıs 22, 2009 8:36 pm

yaaa bilşey dicem sen galiba 7/a forumu kurmuşsun onu bi adresini verseneee
bidee alexander'ın forumunu kursak diyorummm Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimeC.tesi Mayıs 23, 2009 11:09 am

olur 7a-fansite.forummum.net
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 6:01 pm

devamm


3.PERDE 3. SAHNE
Doğa - (Sırasına oturur.) Can, ne konuştunuz ağabeyimle?
Can - Hiçç , dedim ya maçtan söz ettik.
Doğa - Öyle olsun Can, hani her şeyi birbirimize söyleyecektik.
Can - Sen sanki söylüyorsun.
Doğa - O başka
Can - Bu da başka o zaman.
Doğa - (Selin’in yanına gider.) Selin sence bugün Orçun’a söyleyeyim mi?
Selin - Bence biraz daha bekle onunla daha fazla ilgilen, hoşlanma belirtilerini göster. Belki söylemene bile gerek kalmaz. Hadi şimdi git yanına.
Doğa - (Sırıtarak…) Tamam canım arkadaşım.
Doğa - (Orçun’un yanına gider.) Orçun, naber tatlım?
Orçun - (Şaşırarak...) Ben iyiyim de seni bilemem.
Doğa - (Kolunu Orçun’un omzuna koyar.) Saçların böyle daha güzel olmuş.
Orçun - (Gülümser.) Öyle mi? Teşekkürler, Doğa sen iyi misin? Can ile kavga mı ettiniz?
Doğa - Yok canım her zamanki hâlim.
Orçun - Doğa böyle davranınca bana Damla’yı hatırlatıyorsun.
Doğa - Neden ki? Böyle davranmamı istemiyor musun?
Orçun - Yok böyle davranabilirsin ancak fazla cıvıtma.
Doğa - Peki , sen bilirsin tatlım.
Orçun - Damla bugün yok galiba.
Doğa - (Etrafına bakar.) Aaa evet yok. En azından sınıfımız bir salaktan kurtuldu.
Orçun - Yok valla sen bugün iyi değilsin.
Doğa - Hayır tatlım. Sadece daha umursamazım.

(Zil çalar öğrenciler yerlerine oturur ve İffet Çıldıran sınıfa girer.)
İffet Çıldıran - Günaydın Do Re Mİ Fa’lar!
Sınıf - Günaydın!
İffet Çıldıran - Çocuklar kaç defa söyleyeceğim size? Bana “Hocam” değil “Bayan Çıldıran” diyeceksiniz.
Kıvılcım - Hocam, bugün Damla gelmedi, hastaymış.
İffet Çıldıran - ****, ben size az önce ne dedim? ”Bayan Çıldıran” diyeceksiniz! Çıldırtmayın beni.
Kıvılcım - (Gülerek…) Zaten öylesiniz.
İffet Çıldıran - (Kıvılcım’ın yakasından tutar ve sınıftan çıkar.) Bunları bir de Emre Bey’e anlat.
4. SAHNE
(Kıvılcım ve İffet Çıldıran, Emre Gündüz’ün yanına gider.)
Emre Gündüz - Ne oluyor İffet Hanım?
İffet Çıldıran - Anlat bakalım Kıvılcım sınıfta neler yaptığını…
Emre Gündüz - Seni dinliyorum Kıvılcım.
Kıvılcım - Hocam, İffet Hoca bana tokat attı.
Emre Gündüz - Doğru mu İffet Hanım?
İffet Çıldıran - Tabiki hayır… Ben on üç yıldır bu işi yapıyorum, bir kere bile kimseye vurmadım.
Emre Gündüz - Doğru söyle Kıvılcım. Yoksa ceza iki katına çıkacak.
Kıvılcım - Tamam, saygısızlık ettim ama İffet Hoca ona “Bayan Çıldıran “ dememizi istiyor. En azından öğretmenim diyelim.
Emre Gündüz - İffet Hanım, bu ne demek böyle?
İffet Çıldıran - Şey, yani biraz modern olmak istedim.
Emre Gündüz - Modernliğinizi kocanıza saklayın, sen de Kıvılcım rehberliğe gidiyorsun. Büyüklerinle nasıl konuşulacağını öğren.
Kıvılcım - Şimdi mi Hocam?
Emre Gündüz - Evet, şimdi. Zaten beş dakika sonra zil çalacak.
(Kıvılcım, Banu Yeşiltaşın yanına gider.)
Kıvılcım - Merhaba Hocam. Beni Emre Gündüz gönderdi, söylemiştir herhalde size olayı.
Banu Yeşiltaş - Evet, canım. Otur şöyle, şimdi konuşalım seninle. Neden bu kadar ukalasın öğretmenlerine karşı? Buraya 8. gelişin.
Kıvılcım - Hocam, bilemiyorum. Belki de Damla’yla arkadaşlık etmemeliyim.
Banu Yeşiltaş - Kıvılcım, Damla ile arkadaşlık etme demiyorum ama İklim’i örnek alabilirsin. Çok iyi ve çalışkan bir kız.
Kıvılcım - Asla! O çok.. çok inek.
Banu Yeşiltaş - Terbiyeli ol. Sadece fazla çalışkan. Ne güzel işte. Sen de öyle olmak istemez miydin?
Kıvılcım - Olabilir ama Damla bana yapmadığını bırakmaz.
Banu Yeşiltaş - Gelip bana söylersin. Sana hiçbir şey yapamaz.
Kıvılcım - Hayır, Hocam. İspiyoncu olmam, olamam, asla.
( O sırada zil çalar.)
Banu Yeşiltaş - İyi, sen bilirsin. Damla ile devam et. Yanıma sık sık gel. Zil de çaldı, hadi sınıfına git
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 6:02 pm

5. SAHNE
Özge - Kıvılcım ne oldu, rehberlik mi yine?
Kıvılcım - Evet…
Doğa - (Orçun’un yanına gider.) Tatlım hadi gel kantine gidelim.
Orçun - Doğacığım Can’la konuşmam lazım. Sakın yanlış anlama , seni başımdan savmıyorum. Sadece söz vermiştim.
Doğa - Anlarım tatlım ne demek. Hadi, git konuş.
(Doğa, Selin’in yanına gider.)
Selin - Yeter artık kızım, resmen çocuğa asılıyorsun.
Doğa - (Sırıtarak…) Ama o da karşılık veriyor.
Selin - Senin yaptıklarına herkes karşılık verir. Biraz daha doğal ol.
Selin - Senin bana dediklerini yapıyorum.
Selin - Çok abartıyorsun ama.
Orçun - Can, yanıma gelsene
Can - (Orçun’un yanına gider.) Ne oldu?
Orçun - Ya Can, Doğa bugün fazla tuhaf
Can - Yoo, her zamanki hali.
Orçun - Onunla hiç bu kadar yakın olmamıştım .
Can - (Şaşırarak…) Ne oldu ki?
Orçun - Tatlımlar, canımlar havada uçuşuyor.
Selin - (Orçun ile Can’ın yanına gider.) Ama sen de onun elini tutuyorsun.
Orçun - Selin, sen git buradan. Bu ikimizin arasında.
Selin - Söz veriyorum, söylemem ona. Lütfen beni de aranıza alın.
Can - İyi, tamam. Orçun, peki sen bunlar için ne düşünüyorsun? Yani duyguların neler?
Orçun - (Kızarır.) Şey, o.. eee…, o biraz karışık. Zaten daha Selin’i yeni unuttum. Biraz ağır oldu açıkçası, bu kadar yakın olmak ama bugün bana çok hoş geldi.
Selin - Lütfen benim mevzumu açma. Şimdi sen Doğa’yı seviyor musun, sevmiyor musun?
Orçun - Biraz düşünmem gerek. Bazen çok kızıyor. Bu çıkışta ona ne söyleyeceksem söylerim.
Doğa - (Orçun, Can ve Selin’in yanına gider.) Küserim ama niye benden gizli şeyler konuşuyorsunuz?
Orçun - (Sarılır.) Üzülme hemen, gizli bir şey değildi.
Can - (Sinirlenir.) Biraz ağır kaçmıyor mu hareketlerin, Orçun?
Orçun - Ne gibi?
Can - Sarılmalar filan…
Doğa – Sana ne Can? İsterse sarılır, isterse öper. Bu seni neden bu kadar çok ilgilendiriyor ki?
Can - En iyi arkadaşını Orçun’a sattın, öyle olsun.
Doğa - Ben öyle bir şey demedim.
Selin - Yeter ama çocuklar, ayıp oluyor.
Orçun - Selin haklı, Can. Çok uzatıyorsun.
Can - Yaptıklarınızın uzatılmayacak bir yanı yok ki. Bence buna artık bir ad koyun.
Doğa - Yok artık, daha neler. Bir de öpüşün deseydin. Can, fazla oluyorsun. Haddin olmayan şeylere karışma. Hem biz seninle ne konuşmuştuk?
Orçun - Gerçekten abartıyorsun Can. Doğa’yı falan mı kıskanıyorsun sen?
Can - (Kızarır ve sinirlenir.) Asla! Neden kıskanayım ki? Tam birbirinizin zıddısınız. Ne de olsa ayrılacaksınız.
Selin - Yeter! Orçun ve Doğa, siz bu ders birlikte oturun. Ben de Can ile oturayım.
Can - Tabi, yeni aşıkları (! ) yalnız bırakalım.
Orçun - (Can’a doğru yumruğunu kaldırır.) Can, seninle kavga etmek istemiyorum. Fazla kaşınma.
(Zil çalar, Murat Taşdelen içeri girer.)
Murat Taşdelen - Günaydın childrenlar!
Sınıf - Sağol!
Murat Taşdelen - Oturun please!
Sinem - Hocam bugün ders işleyemeyiz.
Murat Taşdelen - Neden yavrum?
Sinem – Because, bugün film izleyeceğiz.
Murat Taşdelen - Nereden çıkarıyorsun bunları? Otur yerine.
Sinem - Teacher, siz söylediniz ya. Size ingilizce film izleteceğim, diye. Hatta istediğiniz filmi getirin; birlikte seçelim, demiştiniz. Biz de getirdik, hatta patlamış mısır da getirdik yanımızda.
Murat Taşdelen - Öyle mi dedim childrenlar?
Ebru - (Sessizce...) Sakın ağzını açayım deme. Senin yüzünden ders işlemek zorunda kalmayalım.
İklim - Karşılıksız olmaz. Bana zararınız dokunuyor bu şekilde.
Ebru - Ne istiyorsun?
İklim - Şöyle on - on beş yaprak test hiç fena olmazdı yani.
Ebru - Sadece beş yaprak…
İklim - Sekiz olsun.
Ebru - Altı da anlaşalım.
İklim – Sekiz sınırım. Daha az olmaz. Tabi eğer istemezsen ders de işleyebiliriz. Hocaya hemen söyleyebilirim.
Ebru - Tamam. Sekiz olsun.
Murat Taşdelen – Çocuklar film izliyoruz. Kimler film getirdi?
(Sinem, Ebru, Kıvılcım, Damla, ibo ve Çiğsel parmak kaldırır.)
İbo - (Sessizce gülerek, Çiğsel’e…) İyi ki başta anlaşmışız. Ne güzel derste film seyredeceğiz.
Sinem - Teacher, ben twilight’ı getirdim.
Ebru - Ben komedi filmi getirdim.
Kıvılcım - Teacher , korku filmi seyredelim.
Damla – Teacher teacher. Romantik film izleyelim. Hem Türkçe benim getirdiklerim.
Murat Taşdelen - Damla, ”shut up”please.
Dersimiz English…
İbo - My teacher, ben Star Wars’ı getirdim. Nasıl teknoloji var , Hocam filmde…Hem altyazısını bulmak için canım çıktı valla.
Murat Taşdelen - Sinem, bana sen sordun. Bu yüzden senin filmini izleyeceğiz.
Eylül - That’s perfect. Bu filmi çok seviyorum. Hadi, çabuk açın filmi.
İbo - Hocam ne yaptınız? Biz istemiyoruz Twilight’ı. İğrenç bir film. N’olur bunu bize yapmayın!
Murat Taşdelen - Peki, oylama yapalım o zaman.
Twilight’izlemek isteyen…
(sınıfın %35’i parmak kaldırır.)
Star wars’isteyen…
(sınıfın %40 ‘ı parmak kaldırır.)
Murat Taşdelen - Demek oluyor ki oy kararıyla Star wars’ı izleyeceğiz.
Eylül - Teacher, I want to cry.
(Sinem filmi takar ancak film açılmaz.)
Murat Taşdelen - Sinem, cd çalışmıyorsa twilight’ı aç.
(Sinem twilight’ı takar.)
İrem - Eylül bak, film başlıyor. Bu 20. seyredişim ama hiçbirinde sıkılmadım.
Eylül - Umarım altyazılıdır.
İrem - Neden ki? Kaç kere seyrettin filmi? Ben artık ihtiyaç duymuyorum. Konuşmaları İngilizce - Türkçe ezberlediğim için…
İbo - Ya irem, Eylül…Yeter artık. Derste twilight, tenefüste twilight.
Eylül - Çok konuşma sen. Filmi izle hadi.
Sinem - My teacher, görüntü kalitesi perfect. HD film…
Ebru - İklim, yeter artık. Bir kere de test çözmeyiversen ölür müsün?
İklim - Ne kadar test çözsem kardır. Hem film daha başlamadı ki. Bak, hâlâ isimleri veriyor. Her reklamda iki soru çözsem bir filmde beş reklam olduğunu düşünürsek, toplam on soru çözmüş olurum.
Ebru - İklim bıktım senin testlerinden.
İklim - Ebru, karışma zaten babam bu hafta yeni test kitabı almamış. Güya test kitabı bulamamış. O kadar test kitabı varken…
Ebru - İklim, haftada bir test kitabı mı bitiriyorsun?
Piyasada senin için test kitabı tabi kalmaz. Bak film başladı, bırak artık test çözmeyi.
İklim - Bir yaprak test ver, iki dakika sonra bırakayım. Beş yaprak test ver, hemen bırakayım.
Ebru - Anlaştık. Bırak artık testleri.
(Zil çalar, öğretmen filmi durdurur.)
Murat Taşdelen - Childrenlar, çıkabilirsiniz. Ders başlayınca devam ederiz filme.
Eylül - İrem, film ne güzeldi.
İrem - Evet, bir daha izlesem yine sıkılmam.
İbo - Star wars’ı izleseydik keşke, çok sıkıldım.
Eylül - Ne yani, sen şimdi Star wars’ı twilight’tan daha iyi mi buluyorsun?
İbo - Bunu sorman bile şaka gibi.
Eylül - (Gülerek…) Ama star wars’ı izlemiyoruz. O yüzden kapa çeneni!
İrem - Tamam, bu konu kapansın yoksa kavga çıkacak.
Ebru - İklim, yine mi başladın test çözmeye? Yeter artık valla, sana verecek test bulamıyorum.
İklim - Ebru, karışma bana. Zil çalacak birazdan zaten.
(Zil çalar ve öğretmen derse girer.)
Murat Taşdelen - Oturun, please.
(Öğrenciler oturur.)
Murat Taşdelen - Evet, filme devam edebiliriz. Çiğsel hadi kantine git, herkese benden çikolata al.
Çiğsel - Peki my teacher.
(Filmi başlatırlar ve Çiğsel elinde çikolatalarla sınıfa girer, herkese dağıtır.)
Murat Taşdelen - Bir dahaki sefere altyazısız izleyeceğiz.
İbo - Bir daha olacak yani.
Murat Taşdelen - Okulun son günlerinde, konularımız bittiğinde neden olmasın?
İbo - Yaşayın Hocam. Our teacher is the most perfect teacher!
Murat Taşdelen - Tamam İbo, yalakalık yapma.
(Zil çalar.)
Özgüç - (İklim’in yanına gider.) İklim gene mi test çözüyorsun? Yeter ama ben de sıkılıyorum.
İklim - Test çözmemden sana ne Özgüç ? Bana her şeyi diyebilirsin ama test çözmeme bir şey diyemezsin. Sıkılırsan git başka birinin yanına…
Özgüç - Öyle olsun İklim. Beni testlerine sattın. Sana testlerinle başarılar. Bakalım testlerin benim yerimi tutabilecek mi?
Şeyda - (Özgüç ve İklim’in yanına gider.) Vay be! Bunu da mı görecektik:Özgüç ve İklim kavga ediyor.
İklim - (Bağırarak…) Yeterr! Gidin başımdan, test çözüyorum şurada.
Şeyda - Sanki hiç yapmadığın bir şey.
İklim - Biraz daha konuşursan çok kötü olacak.
Şeyda - Hadi ya! Ne olacakmış?
İklim - (Şeyda’ya tokat atar.) Bu olacak işte.
Şeyda - (İklim’in saçına yapışır.) Sen ne yaptığını sanıyorsun?
Özgüç - (Sıraya oturur ve olanları izler.) İbo gel, manyak kavga var.
İbo - Vay be! İklim ve şeyda…
İklim - (Şeyda’ya tekme atar, Şeyda yere düşer.) Bana bir daha sakın bulaşma!
Şeyda - (Yerden kalkar, İklim’in burnuna yumruk atar.) Hadi ya! Kim kime bulaşıyor acaba?
İbo - Oooo, Özgüç. Aşkın yerlerde…
Özgüç - O ilerizekalıyı salla. Beni testlerine satanı, ben niye destekleyeyim?
Ertuğrul - (Bağırarak…) İbo, gel hadi!
İbo - (Ertuğrul’un yanına gider.) N’oldu?
Ertuğrul - Nasıl kopya çekeceğiz? Geçen sefer zor kurtulduk, bu sefer nasıl yapacağız?
İbo - Bluetooth’u aç. Ben de açıyorum. Birbirimize cevap yollayalım.
Ertuğrul - Süper fikir kardeşim. Yine on numara bir plan buldun. Bana yaklaşıyorsun.
İbo - Eee karşımda kopya kralı duruyor.. . Açıyorum “Bluetooth’u”
Ertuğul - Bu arada soruları diğer sınıflardan aldım. Test olacakmış. İletişimimiz kolay olacak.
(O sırada Rıdvan Koyuncu sınıfa girer.)
Rıdvan Koyuncu - Günaydın koyuncuklar!
Sınıf - Günaydın!
İbo - Tünaydın Hocam.
Rıdvan Koyuncu - Çok konuşma sen İbo. Kitaplarınızı kaldırın. Sınav başlıyor. Ertuğrul, dağıt kâğıtları.
(Ertuğrul kâğıtları dağıtır.)
Rıdvan Koyuncu - Sınav başladı.
İbo - Ertuğrul, Bluetooth’a bak. Gönderiyorum.
Ertuğrul – Tamam…

(Rıdvan Koyuncu kapıya yönelir ve kapının önünde durur.)
Rıdvan Koyuncu - Dışarı çıkacağımı mı sandınız? Yemem ben bu numarayı.
İbo - Hocam ne numarası?
İklim - Biraz sessiz olur musunuz?
Özgüç - Aman sen de sanki dünyayı kurtaracaksın sınavı bitirerek.
Rıdvan Koyuncu - Özgüç, sus oğlum. Bu şekilde kul hakkına giriyorsun ama. Büyük günah. Çocuklar, umarım kopya çekmiyorsunuzdur. Size güveniyorum. Beni kandırsanız bile Allah’ı kandıramazsınız. Kul hakkına girmiş olursunuz. Hadi koyunlarım benim, bitirin sınavınızı.
(İklim kâğıdını hocaya verir.)

(Zil çalar.)
Şeyda - Eee, İklim nasıl geçti sınav, kaç bekliyorsun?
İklim - Çok güzel geçti. Sorular çok kolaydı.
Şeyda - Emin ol ki benimkisi de güzel geçti.
İklim - Neyse, bu kadar şamata yeter. Ben testime döneyim.
İbo - Abi süper bir sınavdı. Bu Bluetooth işini sevdim.
Ertuğrul - Evet, bu teknolojiyi seviyorum.
Doğa - Teknoloji çarpmış gençlik ne olacak. Artık kopyayı bile teknolojiyle çekiyorlar ya, pes doğrusu.
Can - Haklısın. Kitap diye bir şey kalmamış. Bu Bluetoothu bile kötü emellerine karıştırıyorlar.
Orçun - Aslında o kadar da kötü değil. Bence çok işe yarıyor.
Can - Ben işe “yaramıyor”demiyorum ki ama kötü yönde de işe yarıyor.
Doğa - Aslında Orçun haklı gibi. Bluetooth çok işe yarıyor. O kadar da kötülemeye gerek yokmuş.
Can - Doğa bakıyorum da, fikrini değiştirdin hemen. Orçun’un düşüncesini öğrenince fikrin değişti nedense.
Doğa - Ne alakası var Can. Orçun’un fikrini beğendim. Onun fikrine katılmaya başladım. Ne var bunda, değil mi Orçuncuğum?
Orçun - Evet, öyle.
Can - İyi de Orçun cazip bir fikir sunmadı ki sadece “çok işe yarıyor” dedi. (Doğa ve Can tartışırken Özge, Orçun’un kolundan tutup dışarı çıkartır.)
Doğa - Can, bunun tartışmasını yapma gereği duymuyorum. Duyulmaması gerekir zaten, değil mi canım? (Etrafına bakınır.) Aaa, Orçun nereye gitti? Az önce buradaydı.
_________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 6:03 pm

6. SAHNE
(Orçun , Özge ile bahçede dolanır.)
Orçun - Söyler misin Özge , beni neden kolumdan sürükleyerek dışarı çıkardın?
Özge - Şey.. . Biraz önce Damla aradı.
Orçun - Eee, bana ne bundan?
Özge - Seninle bir şey konuşmam gerektiğini söyledi.
Orçun - Neden gelip kendisi söylemiyor da seni vekil gönderiyor Damla Hanım?
Özge - Çünkü söyleyeceğim şeyi bir an evvel öğrenmen gerekiyor. Damla senin dağa fazla üzülmeni istemiyor Orçun. Sana yardım etmeye çalışıyor ama sen anlamıyorsun. Olanları Damla başından beri biliyordu ve tahmin de ediyordu. Seni bu konuda bir an evvel uyarmamı istemesinin bir nedeni de; ona inanmayacak olmandı.
Orçun - Ağzında ne geveliyorsun sen? Çıkar artık ağzındaki baklayı. Damla niye beni korumaya çalışıyor, kimden?
Özge - Bu konu Doğa hakkında.. .
Orçun - Beni Doğa’dan mı (! ) korumaya çalışıyor? Allah için mantıklı ol biraz ya!
Özge - Konuşmama izin verecek misin yoksa seni susturmanın bir yolunu bulmamı mı beklersin?
Orçun - (Umursamazca…) hı hı, devam et sen. Ben seni dinliyorum(! .)
Özge - Dediğim gibi, konu Doğa olduğunda biraz da sen oluyorsun. Tabi, sen olduğunda da Damla oluyor. Doğa'nın sana olan davranışlarının değişimini fark etmişsindir.
Orçun - Evet, sebebini de biliyorum.
Özge - Neymiş peki sebebi?
Orçun - (Şımarıkça…) Beni seviyor.
Özge - Orçun çok yakışıklısın, havalı ve popülersin ama bir o kadar da salaksın! Sen uyu uyu. Daha çok uyursun böyle giderse. Hatta bugün bize gel de kereviz ye biraz ne de olsa senin gibi kerizler bunları çabuk yutuyor.
Orçun - Özge, biraz ileri gitmiyor musun? Hem, Doğa hakkında yanıldığımı da düşünmüyorum ben.
Özge - Hayır canım, hiç de ileri gitmiyorum. Gözün kör olmuş senin.
Orçun - Dalga geçme de hadi söyle artık.
Özge - Doğa’nın sana karşı gösterdiği tavırların değişmesinin sebebi seni sevmesi değil. Asıl nedeni Damla ve sen… Biliyorsun;Doğa hiçbir zaman Damla’yı sevmemiştir. Her zaman ondan nefret etmiştir. İşte bu yüzden seni “kullanıyor. ”Damla’nın yaptığı her şeyi öğrenmek istiyor. Bunu da senin yolunla yapacak. O yüzden Damla’nın okulda olmaması dikkatini çekiyor. Seni kullanarak Damla’nın yaptıklarını öğrenmek istiyor o kız. O bir casus…
Orçun - Özge, ne diyorsun sen? Doğa öyle bir kız değil. İftira atmaya utanmıyor musun?
Özge - İster inan, ister inanma ama beni dinlemeni öneririm. Damla bunu bana söyleyince ben de inanmamıştım. Durum bundan ibaret… Söylediklerimi iyi düşün. Hadi sınıfa gidelim.
(Özge ve Orçun sınıfa girerler.)

Çiğsel - (Sınıfın ortasında bağırarak…) Ders booşşş! Ders booooşş!
İbo - Bağırma, sağır değiliz!
(Orçun sırasına oturmuş, düşünceli gözlerle etrafa bakar.)
Orçun - (Kendi kendine…) Acaba Özge’nin söyledikleri doğru mu, yoksa yalan mı söylüyor? Doğa gerçekten beni kullanıyor mu?
(Selin, Doğa’nın yanına gider.)
Selin - Doğa, bir gelsene.
Doğa - Efendim Selin?
Selin - Orçun’a bir şey mi söyledin? Çok düşünceli… Üstelik sürekli seni ve Özge’yi gözetliyor.
Doğa - Yoo, ben bir şey söylemedim. Gidip bir konuşayım o zaman.

Doğa - (Orçun’un yanına gider.) Orçun, neyin var canım? Kötü görünüyorsun?
Orçun - Bir şeyim yok Doğa. Sana öyle gelmiş. Hadi sen Can ve Selin’in yanına git. Sana bakıyorlar.
Doğa - Tamam.
Selin - Eee Can, ne yapıyoruz?
Can - İklim test çözüyor, genel kültür oyununu oynayabiliriz.
Selin - Tamam. Hadi gidelim.
Can - (Elinde oyunla geri döner.)
Selin - Hadi başlayalım.
(Sırayla zar atarlar.)
Can - Evet Doğa, kategori seç bakalım.
Doğa – Coğrafya…
Selin - (Soruyu okur.) Makedonya’nın başkenti neresidir?
İrem - Ben biliyorum, biliyorum.
Doğa - Hatırlamaya çalışıyorum. Tamam, buldum, Üsküp…
Selin - Doğru cevap…
Can - Sıra bende. ..(Zar atar.) Tüh ya! Edebiyat çıktı. Sor hadi soruyu.
Selin - Tutunamayanlar adlı romanın yazarı kimdir?
Eylül - Aaa İrem, bunu sen okumuyor muydun?
İrem - Evet, ben cevabı biliyorum. Hadi Can, biliyor musun cevabı?
Can - Bilmiyorum.
Selin - Oğuz Atay
(Zil çalar ve öğrenciler toplanır.)
Can - Hadi Doğa gidelim, iyi akşamlar Selin.
Selin - İyi akşamlar. Yarın görüşürüz.
(Can ve Doğa sınıftan çıkar.)
Can - Eee Doğa, niye bu kadar sessizsin?
Doğa - Yoo, sadece söyleyecek bir şey bulamıyorum.
Can - Doğa bak, biliyorum bugün sana kötü davrandım. Özür dilerim ama ben sadece… sadece senin değişmemeni istiyorum. Bilmiyorum çok şey mi istiyorum.
Doğa - Hayır. Özür dilemene gerek yok. Ben yine eski Doğa’yım. Evet, biraz değiştim ama her insan az da olsa değişir.
Can - Ne desem haksız olacağım için bu muhabbeti bitirelim.
Doğa - Öyleyse susalım.
Can - Geldik.
Doğa - Yarın görüşürüz.
Can - İyi akşamlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 6:04 pm

7. SAHNE
(Doğa uyanır.)
Şermin - (Odaya girer.) Hayret, ilk defa kendin kalktın. Hadi giyin, kahvaltıya gel.
(Şermin odadan çıkar.)
Doğa - (Aynanın karşısına geçer ve makyaj yapmaya başlar.)
Kerem - (Odaya girer ve Doğa’nın saçlarını çeker.) Doğa, sen ne yapıyorsun burada? Anne, çabuk gel! Kızına bak!
Doğa - (Kerem’e tekme atar.) Sana ne oluyor be? Ben sana karışıyor muyum? Sen de bir kutu jöleyi kafana döküyorsun, kel kalacaksın.
Şermin - (Bağırarak.) N’oluyor burada?
Doğa - Kerem benim saçımı çekiyor!
Kerem - Doğa Hanım da makyaj yapıyor. Kime güzel görünmek istiyorsa artık?
Doğa - Kerem, kes sesini! Kafa ütülüyorsun.
Şermin - Susun artık! Yeter ya, bıktım sizin bu kavganızdan. Doğa, çabuk mutfağa… Can gelecek birazdan. Her sabahki gibi...
Doğa - Saçımı yapayım, geliyorum.
Kerem - Ben de mutfağa gideyim. Can gelmiştir belki. Onunla uğraşayım biraz.
(Kerem mutfağa gider.)
Kerem - Ooo, Can n’aber kanka?
Can - Ne olsun işte, Doğa nerede? Geç kalıyoruz.
Kerem - (Can’ı kolundan çeker.) Dur ya, seninle konuşacaklarım var.
Can - Neymiş o konuşacağın şey?
Kerem - Sen ve Doğa…Siz nesiniz?
Can - Nasıl “siz ne siniz? ”
Kerem - Sen ve Doğa…
Can - Biz arkadaşız.
Kerem - Heyyt, adam ol! Doğruyu söyle!
Can - Valla abi ya! Gerçekten…
Kerem - Peki, bu kız kime süsleniyor?
Can - Şeyy… aslında…kimseye. Evet, kimseye süslenmiyor.
Kerem - Hadi yaa! Beni kendin gibi mi sandın zeka küpü? Söyle çabuk yoksa…
(Doğa mutfağa girer.)
Can - Yoksa neymiş ağabeyciğim?
Kerem - Yoksa… eee… yoksa ablan da mı gelecek?
Doğa - Nereye?
Kerem - Yazlığa… Yazın bize gelmişlerdi ya, bu sene de gelirlerse ablası da gelecekmiş.
Doğa - Salla salla! Neyse Can ben yemek yemeyeceğim, okulda yerim. Hadi gidelim.
Kerem - Yine gel! Can; ablanı da getir.
Can - Ablamın sevgilisi var, olmaz.
Kerem - Sanki benim yok.
(Okula giderler.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePtsi Ağus. 17, 2009 6:36 pm

PERDE- 1.SAHNE
Orçun - (Selin’e…) Selin, sana bir şey soracağım ama doğruyu söyleyeceksin.
Selin - Tamam ama soru düzgün olsun.
Orçun - Doğa beni kullanıyor mu?
Selin - Bu da ne demek şimdi? Tabiî ki hayır. Kim söyledi sana bunu?
Orçun - Ya boş ver!
Doğa - (Orçun’un yanına gider.) N’aber Orçun?
Orçun - Sen geldin ya, kötü oldum.
Doğa - Ne yaptım ki ben sana?
Orçun - Daha ne yapacaksın? Beni kullandın.
Doğa - Hayır, asla! Ben şu ana kadar ağabeyimi bile kullanmadım seni neden kullanayım?
Orçun - Yetti ! Ne bu böyle? Resmen bana sarkıyorsun. Ne istiyorsun, açıkça söyle.
Doğa - Ne isteyebilirim ki?
Orçun - Beni incitmek isteyebilirsin?
Doğa - Orçun, niye beni anlamaya çalışmıyorsun? Benim seni sevdiğimi bile bile.
Orçun - Bilmiyorum, senin beni kullandığını söylüyorlar.
Doğa - Kim söyledi ki bunları sana?
Orçun - Özge söyledi ne olacak?
Doğa - (Dışarıya doğru…) İyi o zaman en iyi arkadaşın Özge’ye inanmaya devam et!
Can - (Orçun’un yanına gider.) Ne yaptın kıza?
Orçun - Lanet olsun ! Nasıl, nasıl inandım o kıza?
Can - Kime inandın, ne oldu?
Orçun - Nerede o?
Can - Kim ya? Adam gibi söyle.
Orçun - Özge cadısı…
Özge - (Orçun’un kolundan tutar.) Ne diyorsun sen ya?
Orçun - (Kolunu sirkeler.) Senin yüzünden sevdiğim kızla aram bozuldu.
(Can’ın gözleri dolar.)
Kemal - (Bağırır.) Ooo, süpersin Orçun. Bu kız kim?
Orçun - (Bağırır.) Sana ne?
Damla - N’oluyor ya? Beni mi seviyorsun Orçun?
Orçun - Seni seveceğime bir kurbağayı severim daha iyi.
Doğa - (Sınıfa girer.) Şimdi de Damla, öyle mi? Çok güzel, Orçun.
Orçun - Ya Doğa, dinle bir dakika. Her şeyi anlatabilirim.
Doğa - Orçun, daha nesini anlatacaksın? Her şey ortada işte. Sen, Özge’nin bana attığı iftiraya kanıp hiç araştırmadan beni yargılıyorsun. Bu senin bana inanmadığını gösterir.
(Orçun, daha cevap veremeden Doğa yerine geçer ve Fincan Taşkoparan derse girer.)
Fincan Taşkoparan - Günaydın çocuklar!
Sınıf - Sağol!
Fincan Taşkoparan - Oturun çocuklar.
Fincan Taşkoparan - Çocuklar fincanlarınızı getirdiniz mi?
Şeyda - (bağırarak.) Niye fincan getiriyoruz ki?
Fincan Taşkoparan - Canım öyle istiyor demek ki. Otur Şeyda.
(Çocuklar fincanları çıkartır.)
Fincan Taşkoparan - Fincanlarınızın üzerine şekiller yapacağız. İklim senin fincanına bakabilir miyim?
İklim - (Yerinden kalkar, öğretmenin yanına gider.) Hocam, ben daha önceden yapmıştım.
Fincan Taşkoparan - Aferin İklim, çok güzel olmuş.
İklim - Hocam, ben test çözebilir miyim?
Fincan Taşkoparan - Hayır İklim. Kendine başka bir fincan bul ve onu süsle.
İklim - Ama Hocam…
Fincan Taşkoparan - Aması falan yok. Yerine geç ve fincan süsle.
Şeyda - (Fısıldayarak…) Ohh, çok güzel oldu. Test manyağı işte ne olacak.
İklim - (Şeyda’ya döner.) Sen kime laf atıyorsun be!
Fincan Taşkoparan - Kızlar! Susun bakalım. Şeyda çok ayıp. İklim, sen de otur yerine.
(İklim yerine oturur.)
Ebru - Bugün de herkes kavga ediyor.
İklim – Sana ne Ebru? Bizim derdimiz seni mi gerdi?
Ebru - Amaaan, seninle de konuşulmuyor. Sıra arkadaşım da sorunlu çıktı.
İklim - Sussana sen!
İbo - Hocam, fincanıma bakın;Beşiktaşlı oldu.
Fincan Taşkoparan - Takımlarla ilgili yapman hoş ama ben Fenerbahçeliyim. Bu yüzden onu çöpe at ve yeniden yap.
İbo - Hocam ben asla böyle bir şey yapmam. Ayrıca bu konu müfredatta yok.
İklim - Hocam, ben de fincanıma sorular yazdım.
Fincan Taşkoparan - İklim, bence SBS’yi fazla abartıyorsun. Sen geçen sene kaç yaptın?
İklim - Bir boş… Bu sene tam puan yapmam gerekiyor.
Fincan Taşkoparan - Anlıyorum seni İklim. Bir boş ağır geldi tabi.
Eylül - Hocam, ben İklim’e bir şey vermek istiyorum. Kendisi çok sevecek.
İklim - Test mi, test mi?
Eylül - (Gülerek...) Hayır, inekli bir fincan…
(Zil çalar.)
Orçun - (Doğa’nın yanına gider.) Doğa, dinle beni lütfen.
Doğa - Hayır Orçun. Seni dinledikçe daha kötü oluyorum.
Orçun - Özür dilerim. Doğa, gerçekten çok özür dilerim.
Doğa - Niye inandın o üç düzenbaza. Demek ki bana o kadar güvenmiyorsun.
Orçun - Güveniyorum.
Doğa - Kabul et işte.
Orçun - Tamam, o zaman güvenmiyordun ama bu sana karşı olan sevgimi engellemez.
(O sırada zil çalar ve Mahmut Zilli derse girer.)
Mahmut Zilli - Günaydın çocuklar!
Sınıf - Sağ ol!
İbo - (Bağırarak…) Genç Osman!
İbo ve Ertuğrul - (Bağırarak...) Off Off, Genç Osman dediğin bir küçük uşak
Beline bağlamış ibrişim kuşak off off
Aman askerin içinde birinci uşak
Allah Allah deyip geçme Genç Osman off off…
(Mahmut Zilli oynamaya başlar ve şarkı bittiğinde herkes yerlerine oturur.)
Mahmut Zilli - Çocuklar, arkadaşlarınız çok güzel bir gösteri hazırlamış. Şimdi derse geçelim.
Ertuğrul - Bülbülüm gel de dile
İbo - Söyle benimle bile
Ertuğrul - Sesini duyur ele
İbo - Çile bülbülüm çile, çile bülbülüm
Ertuğrul - Çileeeeeeee………….. e!
İbo - Ahhh, ahhhh çile bülbülüm
Sınıf - Allah!
Ertuğrul - Çile bülbülüm çile.
Mahmut Zilli - Teşekkürler çocuklar. Sayenizde kurtlarımızı döktük.
İbo - Hey on beşli on beşli
Ertuğrul - Tokat yolları taşlı
İbo - On beşliler gidiyor
Ertuğrul - Kızların gözü yaşlı
İbo - Aslan yârim kız senin adın Hediye
Ertuğrul - Ben dolandım sen de dolan gel beriye.
İbo - Fistan aldım en tazesi on yediye
Mahmut Zilli - Artık derse geçiyoruz, çok yoruldum.
(Zil çalar.)
Çiğsel - Aaa, Hocam zil çaldı.
Ertuğrul - Bu dersi de kaynattık.
İbo - Valla hee, süper oldu.
İklim - Sizin yüzünüzden adam gibi ders işleyemiyoruz.
Ertuğrul - Kes sesini!
Özgüç - Helal olsun Ertuğrul!
İklim - Aman, üç - dört kendini bilmez keyfimi kaçıramaz.
İbo - Keyfini kaçırmak isteyen mi var ki?
Ertuğrul - Anla artık kızım;eziksin, ineksin. Sana verecek ot bulamıyoruz artık.
İklim - Hepsini sen yediğinden olabilir mi?
Çiğsel - Ooo
Ertuğrul - Kızım seni öyle pis döverim ki bir daha test çözemezsin.
İklim - Bence sen benim ayıldığımı göremezsin o zaman da seni abim döver.
Ertuğrul - Senin ağabeyin de senin gibi inektir. Siz ailece ineksiniz.
İklim - Sen çok bilirsin ya, ampul kafa.
Ertuğrul - Tabi! Angutspor.
Özgüç - Ooo, İklim eziliyor.
İklim - Yeter ya! Sıktınız ama. Görürsünüz siz, bana her biriniz sekizer test vermek zorundasınız
Özgüç - Iyy, lafa bak. Test diyor hâlâ.
İklim - Sen bilirsin Özgüç, bir daha sakın bana yalvarma “beni affet İklim”diye.
Özgüç - Seni isteyen kim be?
Selin-(İklim’in yanına gelir.)
Selin - Bırakın kızı. İnekse inek, ne gareziniz var ona?
Özgüç - Onun hayatta olması bile yanlış.
Ertuğrul - Laf atıyor bize. Amann ben sana neden anlatıyorsam sanki anlayacakmışsın gibi. Gel hadi İbo, dışarı çıkalım.
İbo - Hadi gezelim.
İklim - Hepsi birbirinden iğrenç .
Şeyda - (Özgüç’ün yanına gider.) Özgüç, bugün sinemaya gidelim mi?
Özgüç - Bilmem ki, olabilir.
Şeyda - Sen de niye bunun yanındasın ki?
İklim - (Şeyda’ya tokat atar.) Yetti ama! Siz ne iğrençsiniz ya!
Selin - Özgüç, tut şunları.
Özgüç - Yürü git, bana ne onlardan?
Selin - Demek ki İklim’i önceden de sevmiyordun.
Özgüç - Ne alâkası var?
Selin - Gerçekten sevseydin şimdiye kadar onları ayırmış, İklim’le barışmış olurdun.
Özgüç - Hiç de bile.
Şeyda - (Selin’in saçını çeker.) Sen niye Özgüç ile beni ayırmaya çalışıyorsun ki?
Özgüç - Nee! Biz mi, yok artık!
(Selin, Şeyda’ya tekme atar, kolunu çevirir ve yere yatırır.)
Şeyda - Yaa bırak beni!
İklim - (Yere düşer.)
Özgüç - (İklim’i yerden kaldırır.) Özür dilerim İklim. Beni affet lütfen.
İklim - Git başımdan, affetmeyeceğim seni.
Özgüç - Neden ki?
İklim - Bunu kendine sorsana… Şimdi Emre Gündüz’ün yanına gideceğim ve hepinizi şikayet edeceğim.
Özgüç - Hayır İklim. N’olur yapma.
_________________
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:49 pm

2.SAHNE
(İklim, Emre Gündüz’ün odasına girer.)
Emre Gündüz - Hoş geldin İklim, hayrola ne oldu?
İklim - Hocam, beni sınıfımdakiler çok rahatsız ediyor. Artık dayanamıyorum.
Emre Gündüz - Dur bakalım, yavaş ol. Ne oluyor, en başından anlat.
İklim - Test çözmemle alay ediyorlar, bana sürekli inek diyorlar.
Emre Gündüz - Kim bunlar? Ben not alayım.
İklim - Ertuğrul, Eylül, Şeyda, İbo…
Emre Gündüz - Tamam ben bu ders onları çağırır konuşurum.
(Zil çalar, Birol Cebir sınıfa girer.)
Birol Cebir - Günaydın dehalar!
Sınıf - Sağ ol!
Birol Cebir - Oturun.
(Sınıfın kapısı çalınır. İklim içeri girer.)
İklim - Özür dilerim öğretmenin. Emre Gündüz’ün yanındaydım. Bu arada Şeyda, Eylül, İbo ve Ertuğrul; Emre Gündüz sizi odasında bekliyor.
Eylül - Ben ne yaptım ki? Fincan şakaydı. Ne kadar ispiyoncusun. Niye Özgüç’ü şikayet etmedin?
Ertuğrul - Amann, bakma sen ona. Hadi gidelim. (Giderler.)
Birol Cebir - Bugünkü konumuz;Çemberde Açılar.
Orçun - Şuna Fatih Ürek desek.
Birol Cebir - Madem çok biliyorsun, kalkın bakalım. Orçun, önce sen çöz şu soruyu.
(Orçun kalkar, soruyu çözemez.)
Birol Cebir - Selin, sen kalk. (Selin soruyu çözemez.)
Birol Cebir - Doğa sen de dene. (Doğa kalkar, soruyu çözemez.) (İklim parmak kaldırır.)
Birol Cebir - İklim, sen kalk.
(İklim kalkar ve soruyu çözer.)
Birol Cebir - Aferin İklim.
(Sınıfın kapısı çalınır, Eylül, Şeyda, İbo ve Ertuğrul içeri girer.)
Eylül - Sınıflarımız ayrılıyor.
İklim - İyi olmuş, çekin cezanızı.
Eylül - Başkalarının acı çekmesi seni çok sevindiriyor galiba.
İklim - Ben üzülürken siz gayet mutluydunuz.
Eylül - O fincan şakaydı.
Birol Cebir - Susuunn baakaalım. Kim kalkacak tahtaya?
(O sırada zil çalar.)
Çiğsel - Zil, heyooo!
Doğa - (İklim’in yanına gider.) İklim, fazla abartmıyor musun? Onlara da yazık.
İklim - Sana mı soracağım?
Doğa - Seninle insan gibi konuşuyorum, sen de denesene.
İklim - İnsan olmayı senden öğreneceksem, vay halime…
İrem - (İklim’in yanına gider.) İklim, bu aralar fazla test çözmüyorsun?
İklim - Test bulamıyorum.
İrem - Anlaşıldı.
Çiğsel - Arkadaşlar sınıfımıza yeni biri gelecekmiş.
İklim - Kimmiş bu?
Çiğsel - Bilemiyorum ama çok çalışkan diyorlar.
İrem - Yeni rakip geliyor demek.
İklim - Sınavda kaç puan yapmış?
Çiğsel - “Full” …
İklim - (Bağırarak...) Neee! İnanmıyorum yaa, olamaz! Niye geliyor ya?
Çiğsel - Ertuğrullar gidiyor ya…
İklim - Neyse onları bu sefer affedeyim bari.

3.SAHNE
İklim - Hocam ben şikayetimi geri almak istiyorum.
Emre Gündüz - Neden?
İklim - Yazık onlara…
Emre Gündüz - Sen bilirsin.
İklim - Bizim sınıfa yeni biri mi gelecek?
Emre Gündüz - Muhtemelen evet…
İklim - Hocam, C sınıfına gitsin lütfen.

Emre Gündüz - Orası çok kalabalık…
İklim - C’den birisi bize gelse olmaz mı?
Emre Gündüz - Niye durduk yere çocukların sınıfını değiştireyim?
İklim - Ama çok çalışkanmış.
Emre Gündüz - Arkadaş bulamıyorum diyordun. İşte sana süper arkadaş…
İklim - O benim ezeli rakibim, onunla ittifak kuramam.
Emre Gündüz –Babası öğretmenmiş, sürekli soru hazırlıyormuş. Birlikte çözersiniz.
İklim - Süper!
Emre Gündüz - Hadi sınıfına git. Arkadaşlarını affettin herhalde?
İklim - Evet.
(Zil çalar ve Birol Cebir sınıfa girer.)
Birol Cebir - Günaydınnnn Çoocuklar!
Sınıf - Günaydın!
Birol Cebir - Oturun.
Birol Cebir - Orçun, Doğa ve Selin geçen dersteki sözlüden bir aldınız.
Doğa - Hocam bir daha kalksak ve çözsek notumuz düzelir mi?
Birol Cebir - Olabilir, kalk hadi.
(Doğa tahtaya kalkar ve soruyu çözer.)
Doğa - Hocam puanım yükseldi mi?
Birol Cebir - Elli aldın. Bir tane yüz bir tane de sıfırın var. Ortalaması elli ediyor.
Doğa - Bir soru daha çözsem olur mu?
Birol Cebir - Diğer arkadaşlarının da hakkı var. Mesela Selin'in hâlâ biri var. Kalkacak mısın Selin?
Selin - Şeyy, , aslında ben emin değilim ama ben kalkayım.
(Selin kalkar soruyu çözer.)
Birol Cebir - Aferin size. Orçun sen kalk bir de.
Selin - Vay be nasıl çözdüm soruyu.
Orçun - Ben kalkmasam da olur.
Doğa - Yani kalkacağım diyor hocam. Orçun kalk hadi.
Orçun - Tamam kalkıyorum.
(Orçun kalkar, soruyu çözmeye çalışır.)
Orçun - Şunları toplarız. Yok ya öyle değildi. Tamam hatırladım. Bunu ikiye mi bölecektik ya?
Doğa - (Orçun’a kâğıt atar.) Orçun, yerde kâğıt var onu çöpe atar mısın?
Orçun - Bu kâğıt ne? (Kâğıdı açar ve kâğıttakileri tahtaya geçirir.)
Orçun - Çözdüm.
Birol Cebir - Sonunda. Otur bakalım.
(Zil çalar.)
Orçun - (Doğa’nın yanına gider.) Teşekkürler Doğa. Bunu bir affetme olarak algılayayım mı?
Doğa - Kısmen…
Can - (Doğa ve Orçun’un yanına gider.) Doğa, bugün bize gelsene.
Doğa - Olmaz. Bugün işim var.
Can - Ne işiymiş bu? Yoksa Orçun’la sinemaya mı gideceksiniz? İki âşık ne güzel… Beni unuttun iyice.
Doğa - Can, bu ne demek şimdi. Beni mi kıskanıyorsun?
Can - Sen kimsin de kıskanayım seni?
Orçun - Sözlerine dikkat et Can. Sinema fikri iyiymiş. Doğa, bu akşam sinemaya gidelim mi?
Doğa - (Orçun’a göz kırpar.) Dediğim gibi, işim var.
Can - Ben bu numaraları yer miyim?
Doğa - Belki. Tamam, niye senden saklayayım ki? Annem değilsin, babam değilsin. Orçun, tamam gidelim aşkım.
Can - Yok artık bee! Bu kadar mı ilerledi ilişki? Daha teklif bile etmediniz birbirinize?
Orçun - Aslında ben bunu okul çıkışında yapacaktım ama kısmet şimdiymiş. Doğa benimle çıkar mısın?
Doğa - Evettt!
Orçun - Şimdi ne diyorsun Can Bey?
Can - Diyecek sözüm kalmadı. Çünkü bu olay rezillikten başka bir şey değil. En yakın arkadaşınızı bir aşk uğruna sattınız. En fazla beş gün çıkarsınız, benden söylemesi.
Doğa - Sattık ama çok mutluyuz. Artık git Can. Niyetin başından beri belliydi zaten:Bizi ayırmak…Bunu neden yapıyorsan hâlâ anlamış değilim.
Can - Ayrılınca ikinizde çok üzüleceksiniz. Bu yüzden ben bu savaşı veriyorum.
Doğa - Ama kaybettin. Şimdi son sözünü söyle ve git.
Can - Orçun gitsin, söyleyeceğim.
Orçun - Peki, ben gidiyorum.
Doğa - Seni dinliyorum Can.
Can - Doğa, ben hep seni sevdim ve seveceğim. Her zaman arkadaşın olarak kalacağım bunu sakın unutma.
Doğa - Nee!
Can - Hoşça kal Doğa. Sen istediğin sürece hep yanında olacağım. (Gider.)
Orçun - (Gelir.) N’oldu?
Doğa - Orçun, bugün bize gelsene. Sinemaya gidecek halim yok.
Orçun - Tamam.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:49 pm

4. SAHNE
(Doğa zili çalar.)
Şermin - Kim o?
Doğa - Biziz anne.
Şermin - Can mı geldi? (Kapıyı açar.)
Doğa - Hayır, Orçun ve ben…
Şermin - Karakter analizi yap.
Doğa - Yeşil gözlü, kumral saçlı, uzun boylu birisi işte. Ders çalışmaya geldi. Annesinden izin aldı. Aynı sınıftayız.
Şermin - İyi o zaman geçin bakalım.
Kerem - Her gün farklı sevgili, ohh ne güzel.
Orçun - (Güler.) Doğa güzel kız, niye olmasın?
Doğa - Hadi Orçun odama geçelim.
Kerem - Hoop! Bir dakika, karakter analizi yapıldı mı?
Doğa - Evet.
Kerem - Ben kendim yapıyorum Doğa Hanım. Can tanıdık diye bir şey demedik ama Orçun başka.
Doğa - Başlatma şimdi karakter analizine!
Orçun - Tamam Doğa. Sinirlenme, bırak yapsın. Sen odana git, ben geliyorum.
Kerem - Aferin, bak gözüme girdin. Biz seninle bahçeye çıkalım, özel konular bunlar.
Kerem - Hangi sporla uğraşıyorsun?
Orçun - Ne gibi?
Kerem - Mesela ben Beşiktaş’ın altyapısında oynuyorum.
Orçun - Hee, ben de Fenerbahçe’nin altyapısında oynuyorum.
Kerem - Kardeş takım, bir şey olmaz. Peki, Doğa ile konuşalım. Amacın ne?
Orçun - Ders çalışmaya geldim.
Kerem - Ne dersi?
Orçun - Eee, Fen…
Kerem - Hangi ünite?
Orçun - Optik...
Kerem - Konu ne?
Orçun - Mercekler…
Kerem - Peki, mercekleri say.
Orçun - İnce, kalın…
Kerem - Beni kandıramazsın. Anlat her şeyi.
Orçun - Tamam ya anlatıyorum.
Kerem - Heh şöyle…
Orçun - Ama kimseye söylemek yok.
Kerem - Orası kesin.
Orçun - Yemin et o zaman.
Kerem - Tamam kanka sorun değil. Söz kimseye söylemeyeceğim.
Orçun - Biz Doğa’yla çıkıyoruz.
Kerem - Ne zamandan beri?
Orçun - Bugün.
Kerem - Süpersiniz. Hadi şimdi git kızın yanına. Daha fazla bekletme.
Orçun - Tamam.
Kerem - Bu arada bir arkadaşa kadar gideceğim. Anneme bakkala gitti dersin.
Orçun - Tamam. (içeri girer.)
Orçun - Şermin teyze, kerem bakkala kadar gitti.
Şermin - (Gülerek.) Seninle çok iyi anlaşacağız Orçun. Sen git Doğa’nın yanına ben size kek yaptım, birazdan getiririm.
Orçun - (Doğa’nın yanına gider.) Doğa yandık biz.
Doğa - N’oldu?
Orçun - Kerem’e her şeyi anlatmak zorunda kaldım ama kimseye söylemeyeceğine yemin etti.
Doğa - Elinde metal bir cisim gördün mü?
Orçun - Evet para gibi bir şeydi.
Doğa - Ses kayıt cihazı… Nerede şimdi o?
Orçun - Arkadaşına uğrayacaktı ama daha çıkmamıştır.
Doğa - Koş, onu yakalamalıyız. (Dışarı koşarlar.)
Doğa - (Kayıt cihazını Kerem’in elinden alır.) Evet, şimdi daha iyi oldu.
Kerem - Verin şunu bana.
Doğa - Telefonunu ver?
Kerem - Niye ki? Asla vermem.
Doğa - Ben almasını bilirim. Bak “yalan”diyorum… “annem”diyorum…
Kerem - Tamam, al.
(Orçun ve Doğa odaya giderler.)
Orçun - Neden Kerem’in telefonunu aldın?
Doğa - Kerem’i tanımazsın sen. O işini sağlama alır. Bak kaydetmiş konuşmaları.
Orçun - Neyse, ne izleyelim? Gerçi ben Kerem’e ders çalışacağız dedim.
Doğa - Can’ın verdiği bir film var. Çok beğenmiş. Sen de izle demişti.
Orçun - Hangi film?
Doğa - Bilmiyorum, ismi yazmıyor.
Orçun - Bunu izlemeyelim. Yanım da süper bir bilim kurgu filmi var.
Doğa - Bilim kurgu mu? Ama ben öyle filmlerden nefret ederim.
Orçun - Madem öyle, sen söyle o zaman.
Doğa - Orçun, yapma böyle. Zaten sinirlerim bozuk. Bir de sen üstüme gelme.
Orçun - Tamam canım. Özür dilerim. (Eline bir CD alır.) Bu ne? Bunu seyredelim, artık şansımıza ne çıkarsa…
Doğa - Bende bilmiyorum ne olduğunu.
(Orçun CD’yi takar. Ekranda Doğa’nın küçüklük fotoğrafları çıkar.)
Orçun - Aaa, Doğa bu sen misin?
Doğa - Evet, benim. Bu cd burada mıymış? Orçun, kapatıyorum. Başka bir şey izleyelim.
Orçun - Doğa, dur. Şu Can değil mi?
Doğa - Evet o… Çocukluktan tanışıyoruz onunla.
Orçun - Can sana ne söyledi?
Doğa - Şeyy.. Hiçbir şey yaa.
Orçun - Bu hiçbir şeyin ne olduğunu öğrenebilir miyim? Benimle açık konuş.
Doğa - Üstüme gelme. Bir şey söylemedi işte.
Orçun - Beni yolladığına göre önemli bir şey söylemiş olmalı. Hem birden sinemaya gitme fikrin değişmişti. Bunlara sebep olan bir şey olmalı. Bunu bana söylemelisin. En azından bana borçlusun. Sen söylemezsen ben başkasından öğrenirim.
Doğa - Can bana sadece… Yazıklar olsun dedi.
Orçun - (Düşünceli bir şekilde…) Peki tamam. Üzülme artık. Siz iyi arkadaşsınız. Benimle çıkman onunla olan arkadaşlığını bozmamalı.
Doğa - Tamam.
Orçun - Konuşmaya daldık, akşam olmuş. Ben de gideyim artık.
Doğa - Biraz daha kalsaydın…
Orçun - Yok canım ya, annemler merak eder.
Şermin - Orçun, gidiyor musun?
Orçun - Evet, gidiyorum. İyi akşamlar size.
Doğa - Tamam canım… Yani Orçun. Yarın görüşürüz.
Kerem - Doğa, yandın kızım sen. Bitireceğim seni.
Doğa - Ne yapacaksın bakalım? Çok da umrumdaydı.
Kerem - Görürüz. Bakalım el mi yaman Bey mi yaman. (Odadan çıkar.)
Doğa - (Yatağına uzanır ve kendi kendine konuşmaya başlar.) Off. Şimdi ne yapacağım ben? Orçun mu Can mı? Ben Orçun’u seviyorum. Peki, niye o zaman tekrar düşünme gereği duyuyorum? Can benim arkadaşım. Onun benim hakkımdaki düşüncelerini hiç böyle tahmin etmezdim. Niçin önceden olmadı da tam Orçun’layken? Niçin şimdi söyledi bunu bana? Yoksa Orçun’u ….
(O sırada uyuyakalır.)
5. SAHNE
(Doğa’nın telefonu çalar.)
Doğa - Alo?
Orçun - Günaydın aşkım.
Doğa - Günaydın tatlım.
Orçun - Hadi uyan, seni kapıda bekliyorum.
Doğa - Can orada mı?
Orçun - Hayır, gelmedi.
Doğa - Tamam hazırlanıyorum. (Telefonu kapatır.)
(Can Doğa’nın evine gelir ve Orçun’u görür.)
Can - Senin ne işin var burada?
Orçun - Asıl senin ne işin var?
Can - Ben her sabah buradayım.
Orçun - Bu son o zaman.
Can - Sen öyle san.
(Orçun, Can’a kafayı geçirirken Doğa dışarı çıkar.)
Doğa - N’apıyorsunuz burada?
Orçun - Sen karışma.
Doğa - Nasıl karışmayayım? Benim için kavga etmiyor musunuz?
Orçun - Can niye burada ki?
Doğa - ….
Can - İstenmediğim yerde durmam ben, gidiyorum.
(Can gider.)
Doğa - Orçun, senin böyle biri olduğunu sanmıyordum. Beni hayal kırıklığına uğrattın.
Orçun - Ama haketti.
Doğa - Tamam, bu konu kapansın. Hadi okula gidelim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:50 pm

4.PERDE -1.SAHNE
(Doğa ve Orçun sınıftan içeri girer.)
Damla - Nasıl yani? Siz… İkiniz… Beraber…
Orçun - Biz çıkıyoruz artık.
Damla - Bana bunu nasıl yaparsın? Hem de Doğa…
Orçun - Çattık ya!
Doğa - Boş ver tatlım. Zamanımızı boşa harcıyoruz.
(Zil çalar ve sınıfa girer.)
Ayça Sütçüoğlu - Günaydın Canavarlar!
Sınıf - Sağ ol!
Ayça Sütçüoğlu - Oturun. Evet, bugün biraz konu anlatacağım. Siz de beni dinleyeceksiniz. Anlaştık mı?
Sınıf - …(Ses çıkmaz.)
Ayça Sütçüoğlu - Anlaştık mı? Uyanın artık. Özgüç!
Ayça Sütçüoğlu –(Özgüç’e…) Oğlum dersimiz ne?
Özgüç - Müzik değil miydi?
Ayça Sütçüoğlu - Tüh senin öğrenciliğine! Ne biçim öğrencisin sen?
Özgüç - Hocam siz de çok konuştunuz ya! Bir uyutmadınız.
Ayça Sütçüoğlu - Ne biçim konuşuyorsun sen öğretmeninle? Çabuk savunmanı yaz!
Özgüç - Hocam savunma diye yiyip bitirdiniz bizi. Her gün 2 - 3 savunma yazıyoruz. Ne oluyor? ”Hiçbir şey! ”Ben artık savunma yazmak istemiyorum.
Ayça Sütçüoğlu - Öyle mi Özgüç Bey? Çabuk müdürün yanına gidiyorsun ve “Ayça Hoca benim hangi derste olduğumuzu bilmediğimden ve ona karşı geldiğimden dolayı disipline gitmemi istiyor” diyeceksin.
Özgüç - (Sınıftan çıkar.) Aman be! Çattık yaa!
Ayça Sütçüoğlu - Çocuklar siz de bu arkadaşınız gibi davranırsanız disiplini boylarsınız. Anlaşıldı mı? İklim gel çocuğum, yoklamayı aldın mı?
İklim - Aldım. Tahtadakileri geçirebilirsiniz.
(O sırada sınıfta gürültü olur.)
Ayça Sütçüoğlu - Heyy! Ne oluyor? Çiğsel neden ayaktasın? Başladın yine dünya turuna.
Çiğsel - Ahh çok isterdim ama neredeee?
Ayça Sütçüoğlu - Çiğsel terbiyesizleşme, otur yerine. Yoksa bir savunma daha yazacaksın.
(Herkes yerlerine oturur.)
Ayça Sütçüoğlu - Evet, şimdi numara sırasıyla sözlü yapacağım.
Sınıf - Yaaa!
Ayça Sütçüoğlu - Susun, başlıyorum. Orçun kalk bakalım.
(Orçun ayağa kalkar.)
Ayça Sütçüoğlu - “Yavaşça aşağı indi. ”cümlesinde “Aşağı” kelimesinin türü nedir?
Orçun - Sıfat…
Ayça Sütçüoğlu - Aferin Orçun. Çok akıllısın. Kaç kere söyleyeceğim sana? Sıfatlar isimlere gelir, fiillere değil. Artık dilimde tüy bitti.
Orçun - İyi de hocam, fiillere gelirken bana mı sordular? Hem siz fiilleri öğrettiniz mi ki, soruyorsunuz?
Ayça Sütçüoğlu - Aaaa, yazıklar olsun! Oğlum, fiilin ne olduğunu bilmiyor musun? Bu yaştan sonra size fiilin ne olduğunu mu anlatacağım. Seni ilkokula geri gönderelim. Neyse, bir şans daha vereceğim sana. Bunu iyi değerlendir ve “çalış”!
Orçun - Tamam.
Ayça Sütçüoğlu - Kalk bakalım Damla.
(Damla ayağı kalkar.)
Ayça Sütçüoğlu - “Damla çok konuşuyor. ”cümlesindeki “çok” nedir?
Damla - Aaa, bundan kolay soru mu var? Zarf bu. Ben Orçun gibi cahil değilim. (Orçun’a yan yan bakarak.)
Orçun - (Sessizce.) Tövbe tövbe… Nasıl da sinirini benden çıkarıyor?
Ayça Sütçüoğlu - Aferin Damla.
(Zil çalar.)
Ebru - (İklim’in yanına gider.) İklim hayret, test çözmüyorsun?
İklim - Test kalmadı. Ayrıca ben de insanım, hatırlatırım.
Çiğsel - Ooo, ezildin kızın altında!
Ebru - Ne alakası var ya? Ben kim, o ineğin altında ezilmek kim?
İklim - Yeter artık! Senin gibi eşek olmaktansa inek olmayı yeğlerim.
Ertuğrul - Hadi otla sen, çok konuşma.
Şeyda - Ya bir git İklim. Sınıfımızı ahıra çevirdin.
İklim - Öyle mi? Bunu Özgüç seninle ilgilenmiyor diye söylüyor olabilir misin?
Şeyda – Sana ne kızım? İstemiyorum seni bu sınıfta. (Sınıftan çıkar.)
İklim - (Sırasında ağlamaya başlar.) Offf! Neden bu kadar test çözmek zorundayım ki? Herkes benden nefret ediyor, sırf bu yüzden.
(Ders zili çalar.)
Çiğsel - (Bağırarak...) Ayça Hoca’nın bir toplantısı varmış. Derse gecikecekmiş, heyoo!
Doğa - (Selin’in yanına gider.) Selin, sabah neler oldu neler? Tahmin edemezsin. Orçun sabah beni almaya geldi ve Can’la karşılaştı. Bunlar kavga etmeye başlamasınlar mı! Sonra da Can hiçbir şey olmamış gibi gitti tabi.
Selin - Doğa, Orçun ile çıkıyorsun ama Can da senin arkadaşın.
Doğa - Haklısın ama Can çok kıskanç…
(Doğa Orçun’un yanına gider. O sırada Can İklim’in ağladığını görür. İklim’in yanına gider.)
Can - İklim, niye ağlıyorsun?
İklim - Artık test çözmeyeceğim. Hayır, çözmeyeceğim.
Can - Neden? Sen test çözmeyi çok seversin.
İklim - Can, tüm arkadaşlarımı kaybettim. Herkes benden nefret ediyor. Hiç arkadaşım kalmadı.
Can - İklim, seni hiç böyle görmemiştim. Ağlama artık ben varım, ben de senin arkadaşınım.
İklim - Çok teşekkürler Can. Sen çok iyi birisin. Merak ettiğin bir şey varsa sorabilirsin.
(Ayça Sütçüoğlu içeri girer.)
Ayça Sütçüoğlu - Çocuklar bir toplantım vardı. Sessiz olun.
Çiğsel - Ne toplantısı bu hocam? Bilelim yani.
Ayça Sütçüoğlu - Ne diyorsun kızım sen? Sana mı hesap vereceğim?
Çiğsel - Tamam hocam, kızmayın. Sadece şakaydı.
Ayça Sütçüoğlu - Nerede kalmıştık? İklim söyle bakalım neredeyiz?
İklim - Sınıftayız.
Ayça Sütçüoğlu - Benimle dalga mı geçiyorsun?
İklim - Hayır, sadece ben biraz hastayım galiba.
Ayça Sütçüoğlu - Peki İklim, otur sen. Birisi söylesin, nerede kalmıştık?
Can - Serbest bırakmıştınız.
Ayça Sütçüoğlu - Pekâlâ, kitap okuyun hadi. Ben de yazılılara bakayım.
Orçun - Eee Doğa, çıkışta ne yapıyoruz?
Doğa - Bilmem ki, parka gidip otururuz.
Sinem - (Orçun ve Doğa’nın yanına gelir.) Orçuncuğum bu gün doğum günüm var. Gelmek ister misin?
Orçun - Doğa, gider miyiz?
Sinem - Ben sadece seni çağırıyorum Orçun.
Orçun - O zaman gelemem.
Doğa - Boş ver canım, biz de başka yere gideriz.
Sinem - Hadi gel yaa! Salla Doğa’yı.
Doğa - Kimi sallıyormuş?
Sinem - İnanmıyorum sana Orçun yaa! Bu tipsiz kızımı beğeniyorsun.
Doğa - Sen ne dediğini sanıyorsun? Bir aynaya bak istersen.
Sinem - Baktıkça güzellik tanrıçası görüyorum. Sen de cadı görüyorsundur heralde.
Orçun - Ha ha ha, çok komik (!) Şimdi git buradan.
Doğa - Aldın mı cevabını? Anlaşıldı, Orçun’dan hoşlanıyorsun ama Orçun beni seviyor.
Sinem - Yok artık! Bak kızım, senin saçını başını yolarım. Bulaşma bana.
Doğa - Bulaşırsam ne olur?
(Sinem Doğa’nın saçını çekmeye çalışır. Orçun kolunu tutar.)
Orçun - Hoop hoop! Dur bakalım, ne yaptığını sanıyorsun? Sana buradan git demiştim.
Sinem - Senin demenle mi gideceğim?
Orçun - Zorla da götürebilirim.
Sinem - Siz iki salak takılın.
Doğa - Fazla oluyorsun!
Sinem - Bak şimdi de ben bulaşıyorum, hoşuna gitti mi?
Doğa - (Sinem’i yere yatırır.) Bu hoşuna gitti mi peki?
Orçun - Canım tamam yeter. Bırak gitsin.
Sinem - (Ayağa kalkar.) Bunu sana ödeteceğim Doğa.
(Zil çalar.)
Can - İklim, yeter ama. Kırk dakikadır ağlıyorsun. Kendini bu kadar harap etme.
İklim - Can, artık Özgüç bile benimle ilgilenmiyor.
Can - Emin ol ki; ben de çok yalnızım. Galiba fazla sıkıcıyım.
İklim - Öyle deme. Hiç de sıkıcı değilsin. Ne oldu? Doğa ile kavga mı ettiniz?
Can - Doğa Orçun’u seçti.
İklim - Galiba Özgüç de Şeyda’yı seçti. Hep kötüler mi kazanır hayatta?
Can - Çok felsefik konuştun.
İklim - Can, sence ne yapmalıyım? Test mi çözmeyeyim? Bunu mu istiyorlar?
Can - Tabii ki çözeceksin ama aşırıya kaçma.
İklim - (Gülümser.) Artık çözemem zaten. Piyasada test kalmadı.
Can - (Gülerek…) O da doğru ya.
İklim - Şimdi sen Doğa’yı mı seviyorsun?
Can - Evet, kötü olan yanı şu ki; Doğa mutlu olsun diye Orçun’la arasını ben yaptım.
İklim - Şimdi sen mutsuzsun…
Can - Aslında bir bakıma doğru… Ben gerçekten sıkıcıyım. Daha ciddi ve olgunum. Doğa böyle birisi değil ki beni istesin. Artık ne olursa olsun Doğa’yı unutacağım. Geri gelse bile…
İklim - Hımm, olabilir. Ben de şu yeni gelecek çocuğu merak ediyorum.
Can - Yeni birisi mi gelecek?
İklim - Evet, duymadın mı? Babası ÖSYM’ye soru gönderiyormuş. İyi arkadaş olacağız herhalde.
Can - Ben yine yalnız kaldım.
İklim - Öyle deme Can. Sen benim en iyi arkadaşımsın bundan sonra.
Can - Sen de benim en iyi arkadaşımsın.
Özgüç - (İklim ve Can’ın yanına gider.) Teşekkürler İklim, beni Emre Gündüz’e söylememişsin. Keşke Şeyda’yı da söylemeseydin.
İklim - O niye?
Özgüç - Bilirsin işte; Şeyda ve ben…
İklim - Çıkıyorsunuz?
Özgüç - Öyle de sayılabilir. Sen de Can’la mı çıkıyorsun?
İklim - Şeyy… hayır.
Can - Bilmem.
İklim ve Can - Çıkmıyoruz.
Özgüç - Çok yakında diyelim.
Şeyda - (Özgüç’ün yanına gelir.) Kim kiminle çıkıyor canım?
Özgüç - Hiçç, sadece şakalaşıyorduk.
Şeyda - İklim gene mi başlamış. Söyledin mi ona?
Özgüç - Söyledim.
Şeyda - Demek ki kıskançlıktan böyle…
İklim - Ne alakası var yaa? Ben niye sizi kıskanayım. Hemm bennn….. Can’la çıkıyorum.
Özgüç - Hani çıkmıyordunuz?
Can - Nee!
İklim - (Can’ı dürter.) Hatta bugün sinemaya gidecektik ama işi çıktı.
Şeyda - Sana Can’la mutluluklar o zaman. Bunu bütün sınıfa yayayım bari.
İklim - Sakın Şeyda!
Şeyda - Görüşürüz.
(Şeyda ve Özgüç gider.)
Can - Çok iyi yaptın İklim valla (! ) Ben ne yapacağım şimdi? Şeyda herkese söyleyecek.
İklim - Söylesin, ne olacak ki?
Can - Neyse, yalanlarız biz de.
İklim - (Şeyda’ya bakar.) Artık her şey için çok geç. Şeyda herkese söylemiş. Doğa bile bize bakıyor.
Can - ….
Orçun - (İklim ve Can’ın yanına gider.) Ooo en sonunda bıraktın yakamızı.
Can - Ben.. ben.. Neyse, seninle kavga etmeyeceğim.
Orçun - Kendin gibi birini bulmuşsun işte. Şimdi bana söyle, İklim’den önce kimi seviyordun?
Can – Sana ne Orçun?
Orçun - Söyle çabuk.
Can - Off Doğa… Anladın mı?
Orçun - Sezmiştim zaten. Artık bize bulaşmazsın herhalde. Doğa’nın evine de gitme.
Doğa - (Orçun’un yanına gider.) Kes şunu Orçun, hadi gidelim.
Orçun - Bak, İklim’den önce kimi seviyormuş Can?
Doğa - Biliyorum. Beni seviyordu.
Orçun - Biliyordun yani, ne zamandan beri?
Doğa - Ne işine yarayacak ki?
Orçun - Söylemeyeceksen gideyim.
Doğa - Tamam. Dündü sanırım.
Orçun - Demek onu konuştunuz, peki niye bana söylemedin?
Doğa - Çünkü… önemli bulmadım. Hem kavga etmenizi de istemiyordum.
(Zil çalar, Selami Otobüs sınıfa girer.)
Selami Otobüs - Günaydın proton, nötron ve elektronlar.
Sınıf - Günaydın Bay Çekirdek.
Selami Otobüs - Evet, atomcuklar bugün yeni konuya geçiyoruz. Sizce ne olabilir?
Çiğsel - Atomlar mı?
Selami Otobüs - Evet, aferin Çiğsel senden beklemezdim.
Çiğsel - Zaten sallamıştım. Hani atom filan dediniz ya.
Selami Otobüs - Kitaplarınızı açın. Sayfa 143. O atom modelini defterlerinize çizeceksiniz ama evde… Bu konuyu kim anlatacaktı bize.
(Ebru ve Özgüç tahtaya kalkar.)
Ebru - Şimdi size atomların yapısını anlatacağız.
(Ebru anlatmaya başlar.)
Selami Otobüs - Özgüç, sen anlatmayacak mısın?
Özgüç - Ben okuyacağım.
Selami Otobüs - İyi o zaman önce sen başla.
(Özgüç okumaya başlar.)
Selami Otobüs - Zaten düzgün okusan şaşardım. Otur hadi.
(Zil çalar, Selin Doğa’nın yanına gider.)
Selin - Neden bana söylemedin?
Doğa - Söyleyecek zaman bulamadım.
Selin - İyi tamam ama yine de bu aralar tek başımıza zaman geçiremiyoruz.
Doğa - Bugün bize gel o zaman konuşuruz.
Selin - Tamam.
(Ders zili çalar, Kadriye Öztürk sınıfa girer.)
Kadriye Öztürk - Tünaydın!
Sınıf - Sağ ol!
Kadriye Öztürk - Geçen dersin acısını çıkartacağım. Herkes bir kâğıt çıkarsın ve söylediklerimi yazsın.
İbo - Hocam bizi can damarımızdan vurdunuz.
İklim - Lütfen hocam... Hiç çalışmadık.
Kadriye Öztürk - Tamam. Bu seferlik affediyorum.
Çiğsel - Yaşasın!
Kadriye Öztürk - Tamam derse geçelim o zaman. Kitaplarınızı açın. Can okumaya başla.
(Bir süre okunur daha sonra zil çalar.)
Kadriye Öztürk - (Sınıftan çıkarken…) Bu zil erken çalıyor sanki.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:51 pm

2.SAHNE
(Şermin odaya girer.)
Şermin - Kekleriniz geldi. Alın bakalım.
Doğa ve Selin - Teşekkürler.
Selin - Eee, Can’ın seni sevme olayı ne?
Doğa - Ya işte…Orçun bana çıkma teklifi etti. Can da geldi seni seviyorum filan dedi işte.
Selin - Sen ona pas vermedin, o da İklim’in yanına gitti.
Doğa - Galiba şimdi de çıkıyorlar.
Selin - O kadar emin olma. Can seni hep başkalarından kıskanıyordu. Hatırlasana ilkokula başladığımız zamanlarda seni biriyle görünce nasıl deliriyordu.
Doğa - Bir bakıma öyle ama bilemiyorum. Yeter ki Orçun ve beni rahatsız etmesin.
Selin - Her şeyi başlatan Orçun, bunu unutma.
Doğa - Onunla çok konuştum ama dinlemiyor.
Selin - Orçun için Can ile olan arkadaşlığını satmayacaksın, değil mi?
Doğa - Ama o arkadaşlık yalanmış. Sadece beni sevdiği, bana aşık olduğu için yanımdaymış.
Selin - Bence Can’ın senin çocukluk arkadaşın olduğunu unutma.
Doğa - Ama benim mutluluğumu bozmaya çalıştı.
Selin - Sen bilirsin, ama bence yanlış yoldasın.
Doğa - Lütfen bana akıl vermeye çalışma. Ben ne yapacağıma karar verebilirim. Daha fazla tartışmayalım bu konuyu.
Selin - Tamam. Orçun ne diyor bu konuda?
Doğa - Can ile konuşma, onu bırak falan diyor.
Selin - Bu konuda sen ne düşünüyorsun?
Doğa - Orçun’u kırmak istemiyorum…. Eyvah! Saat kaç baksana?
Selin - İki…
Doğa - İki buçukta Orçun’la parkta buluşacaktık. Hatta oradan sırf gıcıklık olsun diye Sinem’in doğum gününe gidecektim. Hediyem bile hazır.
Selin - Aaa, beni de çağırmıştı. Hadi önce parka gidelim oradan da doğum gününe gideriz.
Doğa - Kıyafetlerimizi değiştirelim. Ben sana veririm bir şeyler.
Selin - Makyaj ne olacak?
Doğa - Burada olmaz. Annem çok kızar.
Selin - İpek yok, unuttun mu?
5.PERDE- 1 SAHNE
(Orçun zili çalar o sırada Doğa saklanır.)
Sinem - (Kapıyı açar.) Biliyordum! Beni seviyorsun değil mi? O yüzden Doğa’yı ektin.

Doğa - Ne alakası var?
Sinem - Sen yine mi buradasın? Orçun gel hayatım. Selin, sen de gel. Doğa dışarıda kalsın.
Orçun - Doğa olmadan asla!
Sinem - İyi, Doğa da gelsin.
(İçeri girerler.)
Sinem - (Orçun’un üzerine düşer.) Ayy! Doğa çelme taktı.
Doğa - Yalancılığın bu kadarı,pes yani!
Orçun - (Sinem’i iter.) Sülük gibi yapışma Sinem.
Sinem - (Gülerek…) Pasta isteyen var mı?
Doğa - Ben alabilirim.
Sinem - Ben insanlarla konuşuyorum. Hayvanlar sussun.
Doğa - O zaman senin susman gerekiyor.
Sinem - Hahahaha çok komik (! .)
Orçun - Ben de istiyorum.
(Sinem elinde pastalarla gelir.)
Doğa - (Masadaki sürahiyi alır ve Sinem’in üstüne döker.) Ahh pardon!
Sinem - (Doğa’nın üstüne pasta sürer.) Valla bu günlerde çok sakarım yaa!
Orçun - N’oluyor yaa?
Sinem - Senin bu sevgilin çok cazgır…
Orçun - Ne demek oluyor bu? Sen sütten çıkma ak kaşık mısın?
Sinem - Sen ne dersen ben oyum.
Doğa - Orçun şuna salak desene.
Sinem - Fazla oluyorsun sen.
Selin - Tamam yaa, uzatmayın. Doğa hadi hediyeleri verip çıkalım. Çok sıkıcı burası…
Sinem - Ayol sen şuna “Ben doğum günü partisi yapmayı bilmiyorum. ”desene.
Selin - Gerçekten çok sinirsin.
Doğa - (Hediyeyi Sinem’e atar.) Al, keşke doğmasaydın!
Selin - (Hediyeyi yere fırlatır.) Biz gittikten sonra aç, uğursuzluk getirsin.
Orçun - (Hediyesini masaya koyar.) Misafirperverliğin sıfır…
Sinem - Gidin başımdan be! Partimi mahvettiniz.
(Selin, Doğa ve Orçun giderler.)
Orçun - Doğa, gerçekten çok kavgacısın.
Doğa - Ne alaka? Hak etmişti.
Orçun - Benim gibi sabırlı olabilirdin.
Doğa - Tabi, senin üstüne pasta sürülmedi, tikky çocuk.
Orçun - Sözlerine dikkat etsen iyi edersin.
Selin - Çocuklar, kesin şu kavgayı. Kimin yüzünden kavga ettiğinizin farkında mısınız?
Doğa - Bırak Selin ! Kendisi kavga etmek istiyormuş.
Orçun - Çok oluyorsun ama!
Selin - Yeter be! Sinem’e koz veriyorsunuz.
Orçun - Kız hiçbir şey yapmamıştı ki. Doğa zorla girdi partiye. Dağıttı ve çıktı.
Doğa - Dağıtırım dağıtmam, sana ne bundan?
Orçun - O zaman siz de kıza suç atmayın.
Selin - Onu çok seviyorsun galiba.
Orçun - Arkadaşım… Niye sevmeyeyim ki?
Doğa - Sen devam et sevmeye, ben eve gidiyorum.
Orçun - Yürü git be! Şunu da söyleyeyim; bu ilişki bitti.
Selin - İnanmıyorum sana Orçun!
Doğa - Selin, bırak şunu ya! Baştan beri beni istemiyordu zaten.
Orçun - Asıl ben seni istiyordum yalancı.
Doğa - Ben seni senenin başından beri seviyordum ama sana değmezmiş sevgim.
Orçun - Ben senin gibi birisiyle olamam. Her şeye ani tepkiler veriyorsun ve kavgacısın. Daha fazla çekemem bunu.
2.SAHNE
Doğa’nın odası…
Selin - Pes yani…
Doğa - Her şey yalanmış.. .
Selin - İstersen onunla konuşayım.
Doğa - Olmaz. Onu bir daha görmek istemiyorum.
Selin - Haklısın ama ben yine de arayacağım.
(Selin telefonu açar.)
Orçun - Alo?
Selin - N’aber Orçun?
Orçun - Takılıyorum işte. Doğa’dan bahsedeceksek hiç aramasaydın.
Selin - Başka birini mi seviyorsun diye soracaktım.
Orçun - Hayır…
Selin - O zaman niye Doğa’yı terk ettin?
Orçun - Ona dayanamıyorum. Çok kavgacı… Benim sevgilim marka tutkunu, artist, havalı biri olmalı.
Selin - Doğa da öyle biri zaten.
Orçun - Öyle de, kavgacı olması olayı bozuyor.
Selin - Amma yaptın hee. Şuna direk kızdan sıkıldın desek…
Orçun - Sayılır…
Selin - Neyse, kapatmam gerek.
Orçun - Sen şuna “Yanımda Doğa var. ”desene.
(Selin telefonu kapatır.)
Doğa - Ne diyor?
Selin - Senin çok kavgacı olduğunu söylüyor.
Doğa - Resmen beni kullandı. Amann! Ben ona mı kaldım canım? Elimi sallasam ellisi… Okulda onun gibi çok çocuk var.
Selin - Can’a ne oldu?
Doğa - Galiba İklim’le çıkıyor.
Selin - Neyse geç oldu. Ben gideyim artık. Akşam yemeğe gidecekmişiz.
Doğa - Tamam, ben seni geçireyim.
(Selin evden çıkar.)
Şermin - Aaa Selin gitti mi?
Doğa - Evet gitti. İpek nerede?
Şermin - Mutfakta… Baban bugün geç gelecekmiş.
Doğa - Nereye gitti?
Şermin - İş yemeğine…
Doğa - Anne, geçen gün bir film izlemiştim; adam karışını iş yemeği diye kandırıp sevgilisinin yanına gidiyordu.
Şermin - Nee! Ver çabuk telefonu!
Doğa - Sadece bir filmdi.
Şermin - Olsun.
Doğa - Sen bilirsin.
(Şermin Mehmet’i arar.)
Mehmet - Alo?
Şermin - Mehmet neredesin?
Mehmet - Kimsiniz?
Şermin - Angut! Kim olacak? Benim, Şermin… Kim var yanında?
Mehmet - Bizim müdür ve sekreter…
Şermin - Tabi canım, Sen şuna iki Rus var desene.
Mehmet - Var ama kadın değil.
Şermin - Bunu senden hiç beklemezdim Mehmet. Hem de erkek!
Mehmet - Ne diyorsun ya? Tamam, bizim Selami, Zülfü, Hayri var. Türkü Bar’a gittik.
Şermin - Yalandan yalana atlıyorsun. Akşam eve gelme. Git sevgilinin yanına.
Mehmet - Nee! Al veriyorum Selami’yi.
Selami - Ne oldu Hanım teyze?
Şermin - Şermin demen yeterli… Ne yapıyorsunuz siz orada?
Selami - Bir adam bağlama çalıyor, kimisi türkü söylüyor. Kısacası burası Türkü Bar….
Şermin - Tamam, sen telefonu Mehmet’e ver.
Mehmet - İnandın mı?
Şermin - Ne işler çeviriyorsun bilmiyorum ama eve gelince konuşacağız seninle.
Mehmet - Tamam.
(Şermin telefonu kapatır.)
Doğa - Ne oldu anne?
Şermin - Bilmiyorum kızım. Bu baban bir işler çeviriyor.
Şermin - Neyse, pilav var yer misin?

Doğa - Olur. Ağabeyim nerede?
Şermin - Arkadaşına ders çalışmaya gitti.
Doğa - Hee o da başka bir barda demek ki.
Şermin - (Kerem’i arar.) Neeee!
Kerem - Alo?
Şermin - Oğlum neredesin?
Kerem - Arkadaşımdayım.
Şermin - Bu gelen bateri sesi ne?
Kerem - Arkadaşımın kardeşi çalıyor.
Şermin - Odasında bateri var öyle mi?
Kerem - Ya ne olacak yaa, off!
Şermin - Oğlum sarhoş musun sen?
Kerem - Yooo…
(Telefondan ses gelir.)
Ses – Ağabey bira yok mu ya? Bu ortam beni sarmadı yanda da bir bar var. Oraya takılalım.
Şermin - Kereemm! Çabuk eve gel!
(Telefonu kapatır.)
Doğa - Ne oldu anne?
Şermin - Bizimki bara gitmiş.
Doğa - Ağabeyimle babama ne yapacaksın?
Şermin - Öldüreceğim onları.
İpek - (Ağlamaya başlar.) Ya anne öldürme!
Doğa - Kes sesini. Kimsenin öldüğü falan yok.
Şermin - Şimdi sen öleceksin. Çabuk yemeğini ye.
Doğa - Çok komik(! )
Şermin - Tava seni çok seviyor.
(Doğa yemeğini bitirir ve odasına çıkar.)
(Doğa’nın telefonu çalar.)
Doğa - Alo?
Can - N’aber Doğa? Ne yapıyorsun?
Doğa - Hiç, oturuyorum işte.
Can - Orçun’dan ayrılmışsın, çok üzüldüm.
Doğa - Yeme beni, şuna “oh ne iyi oldu! ”desene sen.
Can - Neden öyle düşünüyorsun?
Doğa - Beni seviyorsun çünkü.
Can - Ne alakası var ya? Ben kimseyi sevmiyorum.
Doğa - İklim’e ne oldu?
Can - Onla çıkmıyoruz ki. O benim iyi arkadaşım.
Doğa - Sabah beni evimden alacak mısın?
Can - Hayır, sabah İklim’le okula gidiyoruz.
Doğa - Birlikte oturacak mıyız peki?
Can - Hayır, İklim’le oturuyorum.
Doğa - Yaa niye beni aradın ki sen? Git İklim’i ara. Kontörlerini benim için harcama.
Can - Onu da düşündüm ama arkadaşımdın diye aradım.
Doğa - Niye “arkadaşımdın ”dedin? Artık arkadaş değil miyiz?
Can - Sadece sınıf arkadaşı… Yani hiçbir diyalogumuz yok seninle artık.
Doğa - Bunlar ne böyle, kural mı?
Can - Kısmen…
Doğa - Yani seni arasam?
Can - Telefonu açmam.
Doğa - Evine gelsem?
Can - Kapıyı açmam.
Doğa - Annen açsa?
Can - Kapımı kilitlerim.
Doğa - Artık yalnızım yani?
Can - Aynen öyle… Selin’i saymazsak yalnız sayılırsın.
Doğa - Bunun için dua mı ediyorsun?
Can - Evet ve kabul oluyor.
Doğa - Selin hâlâ benim yanımda. Bunu sakın unutma.
Can - Yakında ben değil ama sen unutacaksın.
Doğa - Senin gibi arkadaş olmaz olsun.
Can - Zaten yok...
Doğa - Sen tam bir…
Can - Pisliğim biliyorum. Bir zamanlar bu pislikle çok oynardın sen.
Doğa - O günlere lanet olsun!
Can - Senden önce lanetlendi zaten.
Doğa - Sana da lanet olsun!
(Doğa telefonu kapatır ve kulağına kulaklık takarak müzik dinler. En sonunda uyuyakalır.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:51 pm

3. SAHNE
Şermin - Kızım insan bir üstünü değiştirir. Kalk hadi dershaneye geç kalacaksın.
Doğa -….
Şermin - Doğa kalk diyorum. Şu kulaklıkları çıkar. Ne dinliyorsun?
(Şermin kulaklığı takar ve çığlık atar.)
Şermin - Bu kadar sesle dinlenilir mi kızım?
Doğa - (Kalkar.) Günaydın anne. Beni uyandırmaya mı geldin?
Şermin - Kızım iki saatten beri bağırıyorum.
Doğa - Sadece dudaklarını oynatınca çok komik oluyorsun.
Şermin - Beni duymuyor musun?
Doğa - Ne diyorsun anlamıyorum. Sesli konuş biraz.
Şermin - Mehmet! Kızım sağır oldu.
(Mehmet ve Zekiye içeri girer.)
Zekiye - Ne oluyor burada kız? Ne sığırı, sığıra ne olmuş?
Şermin - Doğa duymuyor, sağır olmuş.
Zekiye - Bir şey olmaz gülüm.
Mehmet - Ama anne, sen de yani! Doğa beni duyuyor musun kızım?
Doğa - Neee? Anlamıyorum, bağırın biraz.
Mehmet - Doğa!
Doğa - Niye kimseyi duyamıyorum?
Mehmet - Ne bileyim kızım ya.
Doğa - Neeee?
Mehmet - Doktora gideceğiz.
4. SAHNE
Zekiye - Bu sığırlıkta ne biçim işmiş.İki baş sarımsak doğra, koy kulaklarına iki gün bilemedin bir haftada düzelir.
Şermin - İğrençsiniz Şermin Hanım.
Zekiye - Bana bak gelin, senin ağzını yırtarım. Doğru konuş benimle.
Mehmet - Anne tamam.
Zekiye – N’oldi oğlum? Önceden ana dirdin, şimdi anne mi diyon? Şehre geldik ya, şehirli karı aldı ya, şivesi hemen değişti.
Şermin - Ne diyorsunuz?
Mehmet - Anne uzatma ama.
Zekiye - Ağabeylerin böyle miydi? Köyü terk etmediler senin gibi. Bak da imren.
Doğa - Şu olaylardan beni de haberdar etseniz.
Zekiye - Gel kız sığır. Ben sarımsak koyam kulaklarına.
Doğa - Duyamıyorum.
Şermin - Yeter. Bırak kızı Zekiye Hanım. Karışmayın doktorların işine.
(6 gün sonra…)
5.SAHNE
(Doğa korkuyla uyanır.)
Doğa-Aaa, yeter artık, her gün kâbus, aradan bir hafta geçti.Kulağım iyileşiyor zaten.Üstüne üstün Orçun'la ayrıldık ve Can benimle konuşmuyor.Birkaç gündür bu kulağım yüzünden okulda ne olup bittiğini bilmiyorum ama annemi de daha fazla kandıramam,mutlaka bugün gönderecektir okula.
Şermin- Doğa kalk hadi, Can’la Orçun gelmediler bugün. Kerem'in bırakmasını ister misin? Kulağın sorun olur mu?
Doğa-(Bağırarak…) Neee! Ölürüm de Kerem'le okula gitmem. Allah korusun okul birbirine girer.
Şermin- O zaman kalk hadi, hazırlan.
6.PERDE-1.SAHNE
(Doğa sınıfa girer.)
Selin-(Doğanın yanına gider.)Doğa kulağın iyileşti mi?
Doğa-Onu bırak şimdi. Orçun benim hakkımda bir şey söyledi mi?
Selin-Hayır, yine Damla ile oturuyor ama bu sefer Damla onu zorlamamış herhalde. Benimle oturabilirsin. Can'ın seninle oturacağını sanmıyorum.
Doğa- Selin Can kiminle oturuyor ki?
Selin- İklimle oturuyor.
Doğa- Beni o inek kıza sattığına inanamıyorum hâlâ.
Selin-Unutma ki sen de onu Orçun'a sattın.
Doğa-Tamam ya bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. Peki, ben yokken Can İklim'le yakınlaştı mı?
Selin-Hani konuşmak istemiyordun?
Doğa-Boş ver sen onu, Can İklim'le yakınlaştı mı?
Selin-Onlar sadece arkadaşlar.
Doğa-Bu iyi, çok iyi.
Selin- Neden ki?
Doğa-Bilmiyorum, Can'ı kaybedince değerini anladım.
Selin- Ben sana söylemiştim, Can'ı Orçun'a satma diye.
Doğa-Bunun için çok pişmanım.
Selin-Hâlâ geç değil. Konuşmayı deneyebilirsin.
Doğa-Yapamam.
Selin-Neden?
Doğa- Geçen akşam telefonda kavga ettik, onun yüzünden geçici duyma problemi yaşadım.
(Zil çalar, İffet Çıldıran sınıfa girer.)
İffet Çıldıran-Günaydın do re mi falar…
Sınıf - Günaydın Hocam
İffet Çıldıran-Çıkarın flütleri sözlü yapacağım. Doğa sen çalmasan da olur sadece notaları söylesen olur. Çocuklar bakın arkadaşınız geçici duyma problemi geçirdi, lütfen sessiz olun.
İbo-(Bağırarak…)Tamam Hocam.
İffet Çıldıran-(zıplayarak bağırır.)Çocuğum manyak mısın? Niye bağırıyorsun?
Doğa-Hocam dışarı çıkabilir miyim?
İffet Çıldıran-Tabi ki, çık.
(Doğa çıkar.)
İffet Çıldıran-Gördünüz mü yaptığınızı, hepinize on veriyorum.
Can-Hocam ama biz bir şey yapmadık ki.
İffet Çıldıran-Kurunun yanında yaşlıda yanar.
Can-Hocam, yaşlı değil; yaş…
İffet Çıldıran-Artık sıfır beş aldın Can.
Can-Hocam ya!
(Doğa içeri girer.)
Doğa-Hocam birazcık sessiz olursanız çok sevineceğim, bağırınca kulaklarım çınlıyor ve acıyor.
Can-Yalana bak.
İffet Çıldıran-Oğlum sus! Çabuk dışarı çık.
(Can ve İffet Çıldıran dışarı çıkar.)
İffet Çıldıran- Oğlum senin sorunun ne? Niye her şeye karışıyorsun. Önceden böyle değildin.
Can- Bir şeyim yok hocam.
İffet Çıldıran- Hocayı kandırabileceğini mi düşünüyorsun?
Can-Evet.
İffet Çıldıran- Disiplinliksin sen, disiplinlik…
Can- Şakaydı Hocam.
İffet Çıldıran- Genelde beni “çıldırtan” öğrencilerden biri olmadığın için, seni bu seferlik affediyorum.
Can-Teşekkürler.
(Sınıfa girerler ve sınıf flüt çalmaya başlar.)
Özgüç-(Flütü ters tutarak…)Hocam bundan ses çıkmıyor, bozuk mudur nedir?
İffet Çıldıran- Kaç senedir öğrenemedin mi? Flütü ters tutarsan ses çıkar mı?
Özgüç- Aaa, ters mi tutuyor muşum? Beni aydınlattığınız için sağ olun.
(Çiğsel flütle zilin sesini çalar.)
İbo-Hocam, zil çaldı.
İffet Çıldıran- Aaa, ders ne kadar çabuk bitti. Çıkabilirsiniz.
(Öğrenciler dışarı çıkarken zil çalar ve Selin Can'ın yanına gider.)
Selin- Can, sen de çok fazla uzatıyorsun.
Can- Neyi?
Selin- Tamam. Doğa ile eskisi gibi yakın arkadaş olmayabilirsiniz ama düşman olmanız da gerekmez.
Can- Ben Doğa'ya düşman değilim ki.
Selin- Buradan öyle gözükmüyor ama. Sanki sen Doğa'nın yerinde olsaydın başka bir şey yapardın.
Can- Senin derdin ne?
Selin- Sence?
Can- Selin, benimle kelime oyunu oynama, ne istiyorsan açık açık söyle.
Selin- Doğa ile çok yakın olmasanız da arkadaş kalabilirdiniz. Resmen düşman kesildiniz. Doğa artık çok yalnız, yazık kıza…
Can- O da beni böyle bıraktı. Etme bulma dünyası…
Selin- O senin yaptıklarını yapmadı.
Can- Ben ne yapmışım, söyler misin?
Selin- Sen Doğa'yı resmen hayatından sildin.
Can- Aaa, tabi gidip başkasına âşık olan daha sonrada en yakın arkadaşını bırakan benim(!)
Selin- Can tamam uzatma. Eskiden Doğa'yı biraz sevseydin ona düşman olma...
Can- Selin, tamam. Senin hatırına "Düşman" gibi davranmayacağım.
(O sırada zil çalar ve Birol Cebir sınıfa girer.)

Birol Cebir- Güünayydın çoocuklar.
Sınıf- Günaydın hocam
Birol Cebir- Buugün dörtgenleri işleyeceğiz.
İbo- Birol!
(Ertuğrul parmak kaldırır.)

Birol Cebir- Sööyle Ertuğrul.
Ertuğrul- Hocam ben başından söylüyorum yamuk falan çizemem hani bilginiz olsun.
Sınıftaki erkekler- Bizde çizemeyiz Hocam.
Birol Cebir- Heepinize sıfır oturun. Biz dörtgen diyooruz siz ne annlıyorrsunuz. Kıvılcım kaalk tahtaya ve döörtgenleri çiz.
(Kıvılcım dörtgenleri tahtaya çizer.)
Birol Cebir- Bakınn sizin gibi saççmalamadan hemen çizzdi. Hadi deffterlerinize çizin.
(Sınıf çizmeye başlar.)
Çiğsel- Hocam çizemiyorum.
Birol Cebir-Dört noktayı birleştirmeyi beceremiyor musun?
İklim- Hocam sanırım herkes çizdi, artık anlatmaya başlasanız.
Şeyda- Herkesi kendin gibi sanma.
Birol Cebir- Yeeter çocuuklar. İklim haklı artık anlaatmaya başlıyorum.
(Birol Cebir anlatmaya başlar.)
Birol Cebir-Özge paaralel kenarın hangi açılaarı eşittmiş?
Özge- Imm, karşılıklı mı?
Birol Cebir-Evet, affferin ooturabilirsin.
(Zil çalar.)
Doğa-Ne konuştunuz Can'la?
Selin-Ona fazla sert davrandığını anlatmaya çalıştım ama bir işe yaramış gibi görünmüyor.
Doğa-Teşekkürler, hem bakarsın fikrini değiştirir.
Selin- Biraz çabuk karar verse iyi olur.
Doğa -Kesinlikle.
(Damla yanlarına gelir.)
Damla- Görünüşe göre yakınındaki insanları kaybetmeye başlamışsın.
Doğa--Sana ne!
Damla- Hiç Hani önce en yakın arkadaşın Can sonra da Orçun’cuğun.
Doğa-Bu arada unutma, Orçun’la olan oyununda Sinem de var.
Damla-Hatırlattığın için sağol ama biz oyun oynamıyoruz.
Doğa-İyi tamam sen ne dersen o olsun.
(Damla Kıvılcım ve özge'nin yanına gider.)
Selin-İklim çok değişti. Bana değişmek istediğinden bahsetmişti ama bu kadarını beklemiyordum.
(Ayça Sütçüoğlu sınıfa girer.)
Ayça Sütçüoğlu-Günaydın yaratıklar.
Sınıf- Günaydın Hocam.
Ayça Sütçüoğlu-Çocuklar size bir duyurum var. Sizin bu yaramazlıklarınızdan Emre Bey'de savunma kâğıdı kalmadı. Artık yanınızda dosya kâğıdı ile gelin ya da davranışlarınıza çeki düzen verin.
Çiğsel- Hocam bakın sadece biz değil okul yönetimi bile sizin savunmalarınıza yetişemiyor.
Ayça Sütçüoğlu--Sen öğretmeninle ne biçim konuşuyorsun? Kâğıt kalmadığına göre direk Emre Bey'in odasına gidiyoruz.
(Ayça Sütçüoğlu ve Çiğsel çıkarlar.)
Can-Ayça Hoca da iyice çıldırdı. Savunma savunma diye okulda kâğıt bırakmamış. İffet Hoca yanında daha sakin kalıyor diyebilirim neredeyse.
İklim- Haklısın galiba.
Can- Niye galiba?
İklim- Öğretmenler hakkında böyle konuşmak bana biraz garip geliyor.
Can-Peki.
İklim- Ee Selin'le ne konuştunuz?
Can- Hiç, Doğa'yla ilgili işte...
İklim- Tamam tamam istemiyorsan anlatmana gerek yok.
(Ayça Sütçüoğlu ile Çiğsel sınıfa girerler.)
Ayça Sütçüoğlu--Kâğıt olmaması daha iyi, cezanızı anında çekiyorsunuz.
Ertuğrul-(Fısıldayarak…) Ne oldu?
Çiğsel-(Fısıldayarak…) Çok önemli değil, bence savunma yazmaktan daha iyiydi.
Ertuğrul- Desenize kâğıtların bitmesini işimize yarayacak.
Çiğsel- Evet.
Ayça Sütçüoğlu- Ne fısıldanıyorsunuz orada? Çiğsel hem de sen. Disipline gitmeğe çok meraklısın. Bu kadar şamata yeter, artık derse başlıyoruz. Damla okur musun?
(Damla okumaya başlar ve kısa bir süre sonra zil çalar.)
Sinem- Heyy, Damla Orçun'un yanından kalk.
Damla- Nedenmiş?
Sinem- Çünkü ben öyle istiyorum.
Damla- Ya bir git başımdan Sinem misin nesin?
Sinem- Bana bak senin saçını başını yollarım, salaklık yapma.
Damla- Ben mi?
Sinem-Başka salak var mı?(Damla'ya tokat atar.)
Damla- Bana tokat atmak öyle mi?(Sinem'e tekme atar ve Sinem yer düşer.)
(Bütün sınıf Sinem ve Damla'nın yanına toplanır.)
Sınıf- Vur, vur, vur!
Doğa-Ay kızlar kesin kavgayı, kimin için kavga ettiğinizin farkında mısınız?
Sinem- Evet farkındayız, sana ne?
Doğa- Orçun'un size bakacağını mı düşünüyorsunuz? Bana bile zorla baktı.O sizi takmıyor bile,hem çıksanız da o kimseyi beğenmiyor.
Damla- Aslında Doğa haklı boşuna kavga ediyoruz. Ben üç yıldır Orçun'un peşinde koşuyorum ama boşuna...
Sinem- Doğru söylüyorsun. Ben iki yıldır Orçun'un peşindeyim.Sen üç yılsan bana daha çok var.Ben bırakıyorum kardeşim.
Damla- Aynen, çok sıkıldım. Bunu hatırlattığın için teşekkürler Doğa.Bir daha sana gıcıklık yapmayacağım.
Sinem- Ben de!
(Orçun sınıfa girer.)
Orçun-N'oluyor burada?
Damla ve Sinem- Sana ne!
Orçun-Vaay demek bana tavır alıyorsunuz öylemi?
Damla- Aynen Öyle canım.
Orçun- Ah, ah! Oysa ben de ikiniz arasında seçim yapmaya çalışıyordum.
Doğa-Ne kadar da yalancısın Orçun. Kızları kandırmaya utanmıyor musun?
Orçun- Onlarda çok salaklar ama.
Damla- Demek salağız he, görürsün sen şimdi.
(Damla ve Sinem Orçun'un üstüne çıkar.)
Orçun- Aah yeter be!(Sinem ve Damlayı iter.)
Selin-(Doğa'ya) biraz konuşsak iyi olur.
Doğa-Bize gel orada konuşalım.
(Sınıftan çıkarlar.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimePaz Kas. 01, 2009 3:51 pm

7. PERDE-1.SAHNE

Doğanın odası…
Doğa- Ne konuşacağız?
Selin- Can'ı
Doğa- Neyini konuşacağız Can'ın?
Selin- Senin ona karşı olan duygularını.
Doğa- Neymiş duygularım?
Selin- Seviyorsun işte, kabul et.
Doğa- Nereden çıkardın bunu?
Selin- Çok belli ediyorsun.
Doğa- Demek ki yeterince belli olmuyor. Can bir türlü anlamıyor.
Selin- Sen de söylesene.
Doğa- Konuşmak mümkün olmuyor ki.
Selin- Lafı uzatma sende.
Doğa- Kolaysa sen söyle.
Selin- Can'ı seven sensin.
Doğa- O zaman konuşma.
Selin- Şimdi Can burada olsaydı, söyler miydin?
Doğa- Söylerdim, en azından çalışırdım.
Selin- Tamam o zaman, arıyorum.(Telefonu eline alır.)
Doğa- Hayır, sakın arama.
Selin- Artık çok geç.(Telefonla konuşur.)Alo Can Doğa'nın evine gelsene.
Can- Gelmem ben o kızın evine.
Selin- Lütfen ölecek değilsin ya.
Can- Tamam geliyorum.
Selin-(Telefonu kapatır.)Geliyor.
Doğa- Yaktın beni Selin.
(Kapı çalar, Can Doğa'nın odasına girer.)
Can- Evet, ne istemiştiniz?
Selin-(Doğa'yı Can'a doğru iter.)Doğa'nın sana söylemek istediği bir şey var.
Can- Neymiş o?
Doğa-Can....ııı....ben seni seviyorum.
Kerem-(Bir hışımla içeri girer.)Nee, sen ne dönek kızsın, Orçun'a n'oldu?
Doğa- Gene benim Kapımı mı dinliyordun sen?
Kerem- Ama neler öğrendim neler.
Doğa- Artık umurumda bile değil.
Zekiye-(Terliğini eline alır ve Doğa'ya vurmaya başlar.)Terbiyesiz, ahlaksız seni. Can sen ha, tüü sizin aklınıza. Küçücük yaşta neler düşünüyorsunuz.Allah sizin cezanızı vere.
Doğa- Babaanne arkadaş olarak.
Kerem- Sen onu benim külahıma anlat.
İpek-(Odaya girer.)Külah mı, ne külahı? Dondurma mı var?
Kerem- Ablanın yeni sevgilisi var.
İpek- Can, değil mi?
Can- Nereden çıkartıyorsunuz bunları? Öyle bir şey yok.
Zekiye- Yavrum sende suç olmadığını biliyorum zaten. Hep bu bizim kızda hep...
İpek- Yürü be babaanne! Bir terlik daha getireyim mi?
Zekiye- Getir kızım getir, Sürahiyi de getir.
(İpek sürahi ve terlik getirir. Zekiye Doğa'nın kafasından aşağı suyu döker.)
İpek- Su dökelim de açıl biraz. Kendine gel.
Selin- Zekiye teyze ne yapıyorsun?
Doğa- Babaanne!
Can -Zekiye teyze biraz dur. Bir şey yok.
Selin- Zekiye teyze yemek yanıyor. Sen aşağı in.
(Zekiye mutfağa gider peşinden Selin, Kerem ve İpek de gider Can da onları takip eder.)
Doğa-(Can'ın kolundan tutar.)Can, dediklerim hakkında ne düşünüyorsun?
Can- Üzgünüm ama olmaz.
Doğa- Neden?
Can--Ben sana karşı aynı şeyleri hissetmiyorum artık.
Doğa- Ama sen de beni seviyordun.
Can- Sen beni bırakmadan önceydi o.
Doğa- Ben seni bırakmadım ki.
Can- Tabi canım. En yakın arkadaşını Orçun'a satan benim(!).
Doğa- Özür dilerim.
Can- Artık çok geç.
Doğa- Kendimi affettirebilmek için ne yapmam lazım?
Can- Zamanı geri sarabilir misin?
Doğa- Sarsam ne fayda eder ki?
Can- O zaman bunların hiçbiri olmayabilirdi.
Doğa- Lütfen bir şans daha ver.
Can- Game over.
Doğa- Oyuna yeniden başlayabiliriz.
Can- Sen Mario musun ki, oyuna yeniden başlayalım? Sen giderken neler hissettiğimi anladın mı şimdi? Artık yeter. İnsanlar yaptıklarının karşılığını alırlar.Şimdi sen de karşılığını alıyorsun.
Doğa- Mario'nun bile üç canı var. Benim niye olmasın?
Can- Bu senin bildiğin oyunlardan değil.
Doğa- Ne olacak şimdi?
Can- Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna.
Doğa- Sepet sepet yumurta sakın beni unutma.
Can- İstesem de unutamam zaten.
-Son-
Bazen aradıklarımızın yanımızda olduğunu fark edemeyip önemsiz görürüz. Bunu fark ettiğimiz zaman ise her şey için çok geçtir. İnsan bir şeyin değerini kaybedince anlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
paradise
Admin
Admin
paradise


Mesaj Sayısı : 1193
Kayıt tarihi : 12/02/09
Yaş : 28
Nerden : Sitede bulunmadığım süre içeriisinde bana ulaşamanız için tel :0506 891 04 58

Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 Empty
MesajKonu: Geri: Bir piyes çalışması...   Bir piyes çalışması... - Sayfa 2 I_icon_minitimeCuma Ocak 29, 2010 8:28 pm

ve the end...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://thecullens.yetkinforum.com , 7a-fansite.forummum.com
 
Bir piyes çalışması...
Sayfa başına dön 
2 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : Önceki  1, 2

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Twilight :: Eğlence-Muhabbet :: Forum Yazarlarından-
Buraya geçin: